Translation of "Evlerinin" in English

0.007 sec.

Examples of using "Evlerinin" in a sentence and their english translations:

Çiftlik evlerinin ahırları vardır.

Farmhouses have barns.

Japon evlerinin içinde ayakkabılarını çıkar.

Remove your shoes in a Japanese house.

Evlerinin etrafına bir çit yapmak istiyorlar.

They want to build a fence around their home.

Evlerinin elektrik veya musluk suyu yok.

Their homes don't have electricity or running water.

QR kodlarının evlerinin dışına kurulmasından bile bahsediyoruz.

We're even talking about QR codes being installed on the outside of their homes.

Amerika'da birçok kişinin evlerinin etrafında çitleri var.

In America, many people have fences around their homes.

- Bu evlerinin ana kapısı.
- Onların evinin giriş kapısı burasıdır.

This is the main gate to their house.

Evlerinin etrafına iki buçuk metrelik yüksek çit inşa ettiler.

They built a two and a half meter high fence around their house.

Tom ve Mary'nin Park Caddesi'nde evlerinin olduğunu biliyor muydunuz?

- Did you know that both Tom and Mary have houses on Park Street?
- Did you know that Tom and Mary both have houses on Park Street?
- Did you know Tom and Mary both have houses on Park Street?

Şehir, ormandaki evlerinin etrafını sardıkça... ...sokaklarda hayatta kalmanın yollarını öğreniyorlar.

As the city sprawls around their forest home, they're learning how to survive on the streets.

Amerika genelinde aileler ve şirketler daha az maliyet ve çevreye yardımcı yollarla ENERGY STAR yardımıyla evlerinin ve işletmelerinin enerji verimliliği geliştiriyorlar.

Families and companies across America are improving the energy efficiency of their homes and businesses with help from ENERGY STAR in ways that cost less and help the environment.