Translation of "Istiyorlar" in English

- Seni istiyorlar.
- Sizi istiyorlar.

They want you.

Seni istiyorlar.

They want you.

Sizi istiyorlar.

They want you.

Su istiyorlar.

They want water.

Yardımımızı istiyorlar.

They want our help.

Evlenmek istiyorlar.

They want to get married.

Bunu istiyorlar.

They want this.

Yanıtları istiyorlar.

- She wants answers.
- They want answers.

- Detayları bilmek istiyorlar.
- Ayrıntıları bilmek istiyorlar.

They would like to know the details.

- Onlar seninle olmak istiyorlar.
- Seninle olmak istiyorlar.

They want to be with you.

- Onlar zengin olmak istiyorlar.
- Zengin olmak istiyorlar.

They want to become rich.

Dünyayı değiştirmek istiyorlar.

They want to change the world.

Mücadele imkânı istiyorlar.

to build a better world.

Futbol oynamak istiyorlar

They want to play football

Onlara katılmamı istiyorlar.

They want me to join them.

Bizden ne istiyorlar?

What do they want from us?

İstifa etmeni istiyorlar.

They want you to resign.

Onlar gazyağı istiyorlar.

They want paraffin.

İçeri girmemi istiyorlar.

They want me to go in.

Onu geri istiyorlar.

They want it back.

Benden ne istiyorlar?

What do they want from me?

Onlar Tom'u istiyorlar.

They want Tom.

Onlar beni istiyorlar.

- They need me.
- They want me.

Onlar onu istiyorlar.

They'd like that.

Kendi işlerini kurmak istiyorlar.

so that they can create a business of their own.

Çalışma şartlarını iyileştirmek istiyorlar.

They want to better their working conditions.

Onlar restoranı satmamı istiyorlar.

They want me to sell the restaurant.

Din hakkında konuşmak istiyorlar.

They want to talk about religion.

Onlar hala onu istiyorlar.

They still want it.

Onlar neden beni istiyorlar?

Why do they want me?

Onlar eve gitmek istiyorlar.

They want to go home.

Onlar seninle konuşmak istiyorlar.

They want to speak to you.

Onlar işbirliği yapmamızı istiyorlar.

They want us to cooperate.

Derhal içeri girmemizi istiyorlar.

They want us to come in right away.

Ne hakkında konuşmak istiyorlar?

What do they want to talk about?

Onlar bisiklet kiralamak istiyorlar.

They would like to hire bicycles.

Çocuklar gerçekten balonları istiyorlar.

Kids really want balloons.

Çocuklar havuza gitmek istiyorlar.

The children want to go to the pool.

Onlar yasayı değiştirmek istiyorlar.

They want to change the law.

Onlar ne yapmanı istiyorlar?

What are they asking you to do?

Onlar Tom'u geri istiyorlar.

They want Tom back.

Çocuklar dışarıda oynamak istiyorlar.

The children want to play outside.

Onlar bir tepki istiyorlar.

They want a reaction.

Onlar onunla konuşmamı istiyorlar.

They want me to talk to him.

Anne babam, torun istiyorlar.

My parents want grandchildren.

Onlar para bağışlamak istiyorlar.

They want to donate money.

Onlar ne yapmamızı istiyorlar?

What do they want us to do?

Yurt dışına gitmek istiyorlar.

They want to go abroad.

Çocuklar biraz dondurma istiyorlar.

The kids want some ice cream.

Onlar seni geri istiyorlar.

They want you back.

Onlar sadece işlerini istiyorlar.

They just want jobs.

Amerikalılar sınırlarını korumak istiyorlar.

Americans want their borders protected.

Onlar sadece değişim istiyorlar.

They just want change.

Onlar beni görmek istiyorlar.

They would like to see me.

Onlar hepimizi öldürmek istiyorlar.

They want to kill us all.

Kadınlarımıza tecavüz etmek istiyorlar.

They want to rape our women.

Onlar işlerimizi çalmak istiyorlar.

They want to steal our jobs.

Kendi işlerini kurmak istiyorlar.

They want to start their own business.

Bir aile kurmak istiyorlar.

They want to start a family.

İstasyona yakın oturmak istiyorlar.

They want to live close to the station.

Bizi yok etmek istiyorlar.

They want to destroy us.

Onlar çocuklarımın sahip olduklarını istiyorlar:

These kids now want what those kids have:

çünkü mevcut durumun kalmasını istiyorlar.

because they want the status quo to remain.

Iş yerinde aynı şeyleri istiyorlar,

to want the same things at work,

Gençler ailelerinden bağımsız olmak istiyorlar.

Teenagers want to be independent of their parents.

Arkadaşlarını kendi istekleriyle seçmek istiyorlar.

They want to choose their mates by their own will.

Olimpiyat Oyunları'nda yer almak istiyorlar.

They want to take part in the Olympic Games.

Seninle bir toplantıları olmasını istiyorlar.

They want to have a meeting with you.

Aslında, onlar bize ödemek istiyorlar.

Actually, they want to pay us.

Nasıl tepki göstereceğimizi görmek istiyorlar.

They want to see how we react.

Sanıyorum onlar bunu yapmanı istiyorlar.

I think they want you to do it.

Bize bir şey söylemek istiyorlar.

They want to tell us something.

Onlar sadece suçlayacak birini istiyorlar.

They just want someone to blame.

Onlar partiyi organize etmemi istiyorlar.

They want me to organize the party.

Bazı insanlar anayasayı değiştirmek istiyorlar.

Some people want to amend the constitution.

Onlar sadece seni tanımak istiyorlar.

They just want to get to know you.

Onlar sana hikayelerini anlatmak istiyorlar.

They want to tell you their story.

Onlar Tom ile ne istiyorlar?

What do they want with Tom?

Onlar Olimpiyat Oyunları'na katılmak istiyorlar.

They want to participate in the Olympic Games.

Geliştirme zihniyetine sahip birini istiyorlar.

They want someone with a growth mindset.

Daha kısa çalışma saatleri istiyorlar.

They are demanding shorter working hours.

Neden insanlar doktor olmak istiyorlar?

Why do people want to become doctors?

Onlar onu nereye koymamı istiyorlar?

Where do they want me to put it?

Tom ve Mary evlenmek istiyorlar.

Tom and Mary want to get married.

Tom ve Mary yardımımızı istiyorlar.

Tom and Mary want our help.

Bu uzaylılar insanlığı köleleştirmek istiyorlar.

These aliens want to enslave humanity.

Dağıtıcılar olağanüstü bir pay istiyorlar.

The distributors are asking for an exceptional margin.

Onlar senin incindiğini görmek istiyorlar.

They want to see you hurt.

Onlar özgürlüklerini yok etmek istiyorlar.

They want to destroy your freedoms.

Onlar kitaplar satın almak istiyorlar.

They want to buy books.

Onlara akşam yemeği pişirmemi istiyorlar.

They want me to cook dinner for them.

Onlar bir yere gitmek istiyorlar mı?

Do they want to go anywhere?