Translation of "Etkilenmemiş" in English

Tom etkilenmemiş.

Tom is unaffected.

Tom etkilenmemiş görünüyordu.

Tom seemed unimpressed.

Tom etkilenmemiş görünüyor.

Tom looks unimpressed.

Tom pek etkilenmemiş.

Tom is less than impressed.

Tom etkilenmemiş olabilir.

Tom might be unimpressed.

Tom etkilenmemiş gibi görünüyordu.

Tom looked like he was unimpressed.

Tom muhtemelen etkilenmemiş olacak.

Tom is probably going to be unimpressed.

Tom etkilenmemiş olduğumu biliyordu.

Tom knew that I was unimpressed.

Tom'un etkilenmemiş olduğunu biliyorum.

- I know that Tom was unimpressed.
- I know Tom was unimpressed.

Mary etkilenmemiş olduğunu söyledi.

Mary said she was unimpressed.

Tom Mary'nin etkilenmemiş olduğunu düşündü.

- Tom thought Mary was unimpressed.
- Tom thought that Mary was unimpressed.

Tom Mary'nin etkilenmemiş olduğunu söyledi.

- Tom said Mary is unimpressed.
- Tom said that Mary is unimpressed.

Tom Mary'nin etkilenmemiş olduğunu düşündüğünü söyledi.

- Tom said he thought Mary was unimpressed.
- Tom said that he thought Mary was unimpressed.
- Tom said that he thought that Mary was unimpressed.

Ve evden uzakta, bu uzaklardaki olaylardan etkilenmemiş,

And far from home, untouched by these remote events,

- Tom Mary'nin etkilenmemiş olduğunu söyledi.
- Tom Mary'nin etkilenmediğini söyledi.

- Tom said Mary was unimpressed.
- Tom said that Mary was unimpressed.