Translation of "Eleştiri" in English

0.004 sec.

Examples of using "Eleştiri" in a sentence and their english translations:

Tom eleştiri götürmez.

Tom is above criticism.

Kitabı eleştiri ışığında okudum.

I read the book in the light of criticism.

Onun hakkında eleştiri aldım.

I took the heat for it.

Demokrasinin ölçüsü eleştiri özgürlüğüdür.

The test of democracy is freedom of criticism.

- Yapıcı eleştiri her zaman sıcak karşılamadır.
- Yapıcı eleştiri her zaman beklerim.

Constructive criticism is always welcome.

Eleştiri ve toksiklikten payımı aldım.

I had my fair shares of criticism and toxicity.

Mükemmel bir eleştiri komedisiydi yine

was an excellent critic comedy again

Ve eleştiri ile öğrenmeyi bilirler.

and they learn from criticism.

Herhangi bir eleştiri yapmaktan kaçınıyorum.

I'm refraining from making any criticism.

Doğrudan doğruya eleştiri başladı artık burada

direct criticism started now here

Esnaf kötü davranıyor. Güzel bir eleştiri

trades are behaving badly. A nice criticism

Sadece eleştiri diye de bakmayın olaya

Don't just look at the criticism

O oyun hakkında birkaç eleştiri yazdı.

He has written several criticisms of that play.

Ben bunu bir eleştiri olarak kastetmedim.

I didn't mean that as a criticism.

Onun kitabı eleştiri konusu haline geldi.

His book became an object of criticism.

Boston Globe filme olumsuz eleştiri verdi.

The Boston Globe gave the film an unfavorable review.

Tek bir kötü eleştiri almamış olan ben

I had never had a bad review,

Eğitim sistemine eleştiri olarak balyoz indiriyordu resmen

officially downloaded the sledgehammer as a criticism to the education system

Tom en ufak bir eleştiri izine kızar.

Tom gets angry at the slightest hint of criticism.

- İnsanlar senden eleştiri talep ederler fakat sadece övgü isterler.
- İnsanlar senden eleştiri talep ederler ama sadece övgü isterler.
- İnsanlar senden eleştiri talep ederler ancak sadece övgü isterler.

People ask you for criticism, but they only want praise.

Yine yoğun dozda eleştiri olan bir filmdi aslında

it was also a critically intensive film

çıkar ilişkisini anlatan mükemmel bir eleştiri filmiydi yine

it was a great criticism film about the relationship of interest

Iyi aile çocuğunda ise bambaşka bir eleştiri vardı

There was a completely different criticism in a good family child.

Kılıbık filminde ise bambaşka bir eleştiri vardı yine

There was a completely different criticism in the henpecked movie.

O, performansı ile ilgili eleştiri alma hakkında endişeli.

She was apprehensive about receiving criticism of her performance.

Ben o kitap için bir eleştiri yazısı yazacağım.

I will write a review of that book.

- Tom iyi eleştiri almaz.
- Tom eleştiriye açık değildir.

Tom doesn't take criticism well.

Ve onun yürüttüğü politikaya yapılan her türlü rasyonal eleştiri

And every rational critic against his economic policy will

Modern bir eleştiri, bu çarpıtmanın, güney yarımkürede Avrupa hakimiyetinin

One modern critique is that this distortion perpetuates imperialist attitudes of European

O, anne ve babası dışında herkesten eleştiri kabul eder.

She accepts criticism from anyone but her parents.

Tom, Mary'nin kitabı ile ilgili kırıcı bir eleştiri yazdı.

Tom wrote a scathing review of Mary's book.

CA: Yani, bu fikirle ilgili olası bir felsefi eleştiri de

CA: I mean, one possible philosophical critique of this idea

Eleştiri aldık ama biz çok eğlendik. Umarım siz de eğlenmişsinizdir

We received criticism, but we had a lot of fun. I hope you have fun too

Bu sefer burada ki eleştiri orta sınıf geçinmeyi sağlayan insanlara geldi

this time the criticism here came to the people who made a middle class livelihood

Ağalık düzeni olmazsa olmazlardan zaten ağalık düzenine neredeyse her filminde eleştiri var

There is a criticism of almost every movie in the movie.

Deneyin sonuçları karışıktı. Bazı katılımcılar olumlu tepki verdiler ama diğerleri ağır eleştiri sundular.

The results of the experiment were mixed. Some participants reacted positively, but others offered severe criticism.

Tom yeni bir organik şarap açtı ve internette onun hakkında iğneli bir eleştiri yazdı.

Tom opened a new organic wine and wrote a scathing review about it online.