Translation of "Götürmez" in English

Tom eleştiri götürmez.

Tom is above criticism.

Onun dürüstlüğü şüphe götürmez.

Her honesty is beyond question.

O seni hiçbir yere götürmez.

It will get you nowhere.

Dalkavukluk seni hiçbir yere götürmez.

Flattery will get you nowhere.

- Bu şüphesiz.
- Bu hiç şüphe götürmez.

It's beyond any doubt.

Sağduyu olmadan bilgi seni biryere götürmez.

Knowledge without common sense will lead you nowhere.

Zor iş her zaman başarıya götürmez.

Hard work doesn't always lead to success.

Cehalet hayatında sizi hiçbir yere götürmez.

Ignorance gets you nowhere in life.

- Tom şüphe götürmez.
- Tom şüphe edilmez.

Tom is above suspicion.

Konuyu tartışmak bizi herhangi bir yere götürmez.

Discussing the matter won't get us anywhere.

Bağırmak ve çığlık atmak seni hiçbir yere götürmez.

- Yelling and screaming is not going to get you anywhere.
- Yelling and screaming isn't going to get you anywhere.

- Bu ihtilaf ötesi.
- Bu su götürmez bir şey.

This is beyond dispute.

Tom'un hırsız olduğuna dair su götürmez kanıt var.

There is indisputable proof that Tom is the thief.