Translation of "Yapıcı" in English

Düşünceniz çok yapıcı.

Your opinion is very constructive.

Çok yapıcı davranmıyorsun.

You're not being very constructive.

- Tom yapıcı fikirlere sahiptir.
- Tom'un yapıcı düşünceleri var.

Tom has constructive ideas.

O yapıcı bir öneri!

That's a constructive suggestion!

- Yapıcı eleştiri her zaman sıcak karşılamadır.
- Yapıcı eleştiri her zaman beklerim.

Constructive criticism is always welcome.

O yapıcı değilmiş gibi konuş.

Talk like that isn't constructive.

Sami bir yasa yapıcı değildir.

Sami is not a lawmaker.

Aşk hayli bağımlılık yapıcı bir ilaçtır.

Love is a highly addictive drug.

Nikotin niye bu kadar bağımlılık yapıcı?

Why is nicotine so addictive?

Yapıcı, toplumsal bilinç sahibi ve uyuşturucu karşıtıydı.

it was positive, socially aware, and anti-drug.

Tom bir dondurma ve şerbet yapıcı aldı.

Tom bought an ice cream and sorbet maker.

Evlilik tartışmaları, bir evlilik için daima yapıcı olmalıdır.

Marital arguments should always be constructive to a marriage.

Şimdiye kadar oynadığın en bağımlılık yapıcı oyun nedir?

What's the most addictive game you've ever played?

Bizim zamanı biraz daha yapıcı kullanmamız gerektiğini düşünüyorum.

I think we should use our time a bit more constructively.

Bir değişiklik için neden daha yapıcı bir şey yapmıyorsun?

Why don't you do something constructive for a change?

Çok fazla şikayet etmeyi kes ve yapıcı bir şeyler yap!

Stop complaining so much, and do something constructive!

Ve işte o zaman siz öfkeyle birlikte daha yapıcı olmaya başlayabilirsiniz.

and then you can begin to become more constructive with the anger.

Bu web sitesi Facebook'tan daha bağımlılık yapıcı ve son derece daha faydalıdır.

This website is more addicting than Facebook, and infinitely more useful.

Şu ana kadar yaptığın bütün şey her şeye kusur bulmak, keşke daha yapıcı bir şey söyleyebilsen.

All you ever do is nitpick. I wish you could say something more constructive.