Translation of "Dramatik" in English

0.004 sec.

Examples of using "Dramatik" in a sentence and their english translations:

O çok dramatik.

That's very dramatic.

Dramatik görüntüler paradır.

Dramatic images are money.

dramatik bir biçimde değişti.

with the installation of a “Sunshine Classroom.”

dramatik bir yükselişe geçtiler.

and to Europeans as 'Saladin'

Bu kadar dramatik olma.

Don't be so dramatic.

Böyle dramatik olmayı bırak.

Stop being so dramatic.

Dramatik bir şey olmayacak.

Nothing dramatic will happen.

Teknolojimiz dramatik olarak ilerledi.

Our technology has advanced dramatically.

Tom biraz dramatik olabilir.

Tom can be a little dramatic.

Aşırı dramatik olmuş gibi gelebilir.

And it may sound like he was being overly dramatic,

Tom aşırı dramatik olma eğilimindedir.

Tom tends to be overdramatic.

O aşırı dramatik olma eğiliminde.

She tends to be over-dramatic.

Neden çok dramatik olmak zorundasın?

Why do you have to be so dramatic?

Şartlar dramatik bir şekilde değişti.

Things changed dramatically.

Biraz aşırı dramatik olduğunu düşünüyorum.

- I think you're being a bit over-dramatic.
- I think you're being a bit overdramatic.

Bu dramatik gösteri mükemmel zamanlamaya sahip.

Their dramatic display is perfectly timed.

Biraz aşırı dramatik olduğunu düşünmüyor musun?

Don't you think you're being a little overdramatic?

Tom dramatik bir etki için durakladı.

Tom paused for dramatic effect.

O sayı dramatik bir şekilde arttı.

That number has increased dramatically.

Tom, o biraz aşırı dramatik değil mi?

Isn't that a little overdramatic, Tom?

Diyetinizde bir anda dramatik değişiklikler yapmaya çalışmayın.

Don't try to make dramatic changes to your diet all at once.

Hep bu kadar dramatik olmak zorunda mısın?

Do you always have to be so dramatic?

Sert ve dramatik bir değişimle karşı karşıyayız biliyoruz.

We know that we face drastic and dramatic change.

Toplam sayısının bu dönemde dramatik bir şekilde arttığı

two hundred and fifty thousand cases, or eighteen percent of the total

Tom ve Mary'nin ilişkilerinin hikayesi dramatik olaylarla doludur.

The story of Tom and Mary's relationships is full of dramatic events.

Bazı şarkılar dramatik etki için başka anahtarlara geçerler.

But some songs modulate to another key for dramatic effect.

Dramatik müziğin bu sahnede iyi bir etkisi olabilir.

Dramatic music might be a good effect in this scene.

- Biraz aşırı dramatik olduğunu düşünüyorum.
- Bence biraz dramatize ediyorsunuz.

- I think you're being a bit over-dramatic.
- I think you're being a bit overdramatic.

Müzikte veya konuşmada, bir duraklama sık sık dramatik bir etki için kullanılmaktadır.

In music or speaking, a pause is frequently used for dramatic effect.

Telefon hattını keserek iletişimi yeterince sekteye uğratmış olduk. En dramatik tarafı da birkaç polis memurunun bizimle gelmesiydi.

So cutting this place off, we hindered communication significantly. The most dramatic thing was that some police officers came with us.