Translation of "Doktora" in English

Doktora gitti.

He went to the doctor.

Doktora gidiyorum.

I'm going to the doctor.

Doktora gitmelisin.

You must go to the doctor.

Doktora gittim.

I went to the doctor.

Doktora gitmeli.

He should go see a doctor.

- Doktora gitmen gerek.
- Doktora gitmeniz gerek.

It is necessary that you see a doctor.

- Doktora gitmeni istiyorum.
- Doktora gitmenizi istiyorum.

I want you to go to the doctor.

- Doktora derecem var.
- Doktora diplomam var.

I have a Ph.D.

- Bir doktora sormalıydın.
- Bir doktora sorman gerekir.

You should ask a doctor.

Tıpta doktora öğrencisi.

She's an MD-PhD student in medical education.

Bir doktora görünmelisin.

- You ought to see a doctor.
- You should consult a doctor.

O, doktora gitti.

He went for the doctor.

Bugün doktora gittim.

- Today I went to the doctor.
- I went to the doctor today.

Hemen doktora git!

Go to the doctor at once!

Doktora bileğini baktırmalısın.

You should have the doctor look at your wrist.

Doktora gittin mi?

Did you go to the doctor?

Doktora görünmem lâzım.

I need to see the doctor.

Oğlumu doktora gösterdim.

I made my son see the doctor.

Doktora gitmen gerekir.

You should go to the doctor.

Doktora gitmen gerek.

It is necessary that you see a doctor.

Bir doktora danışın.

Consult a doctor.

Doktora ihtiyacımız var.

We need a doctor.

Hastalanırsan doktora git.

If you get sick, go to the doctor.

Tom doktora gitti.

Tom went to the doctor.

Bir doktora danışmalısın.

You should consult a doctor.

Kendini doktora göstermelisin.

You should show yourself to the doctor.

Bir doktora danıştım.

I consulted a doctor.

Doktora gitmek zorundayım.

I have to go to the doctor.

Doktora sordunuz mu?

Did you ask the doctor?

Tom doktora öğrencisi.

Tom is a doctoral student.

Doktora gitmek istemedi.

She didn't want to go to the doctor.

Doktora yapmayı planlıyorum.

I'm planning to go to graduate school.

Doktora gitmen lazım.

You have to go to the doctor.

Dün doktora gittim.

Yesterday I went to the doctor.

- Sen bir doktorla görüşmelisin.
- Doktora gitmelisin.
- Doktora görünmelisin.

You should see a doctor.

- Tom'u bir doktora götürmem gerekiyor.
- Tom'u bir doktora götürmeliyim.

I need to get Tom to a doctor.

Tarih bölümünde doktora yaptım

I earned my PhD in History,

O doktora inancımı kaybettim.

I have lost faith in that doctor.

Doktora danışsan iyi olur.

You'd better consult the doctor.

Bir doktora göründünüz mü?

- Did you see a doctor?
- Did you go to the doctor?

Doktora görünsen iyi olur.

- You had better see the doctor.
- You'd better see the doctor.

O bir doktora benziyordu.

He looked like a doctor.

Tom bir doktora gitti.

- Tom went for a doctor.
- Tom saw a doctor.
- Tom went to get the doctor.

Dün doktora gitmem gerekti.

I had to see a doctor yesterday.

Doktora gitsen iyi olur.

You should have a doctor look at that.

Oğlumu doktora götürmek zorundayım.

I have to take my son to the doctor.

Onların doktora görünmesi gerek.

It is necessary that they see a doctor.

Tom'u doktora götürmek zorundayız.

- We've got to take Tom to the doctor.
- We have to get Tom to a doctor.

Sizi bir doktora götürmeliyiz.

We should get you to a doctor.

Bir doktora gitmen gerekir.

You need to get to a doctor.

Tom bir doktora benziyordu.

Tom looked like a doctor.

Tom'un doktora gitmesi gerekmiyor.

Tom doesn't need to go to the doctor.

Bir doktora ihtiyaçları olabilir.

They may need a doctor.

Tom muhtemelen doktora gitti.

Tom has probably gone to the doctor.

Onu bir doktora baktırmalısın.

You should have a doctor take a look at it.

Ben doktora inancımı kaybettim.

I have lost faith in the doctor.

Doktora bazı sorular sordum.

I asked the doctor some questions.

Doktora gitmeme gerek yok.

I don't need to go to the doctor.

Tom muhtemelen doktora gitmeli.

Tom probably should go to the doctor.

Bir doktora ihtiyacım var.

I need a doctor.

Doktora bir dava açtım.

I brought a suit against the doctor.

O artık doktora güvenmiyor.

He doesn't trust the doctor any more.

Belki Tom doktora gitmeli.

Maybe Tom should go to the doctor.

Tom doktora gitmek istemiyordu.

Tom didn't want to go to the doctor.

Bir doktora ihtiyacın var.

You need a doctor.

Bir doktora ihtiyacımız var.

- We need a doctor.
- We need a medic.

Onları bir doktora götürmeliyim.

- I need to get them to a doctor.
- I have to get them to a doctor.

Hemen bir doktora gitmelisin.

You are to see a doctor at once.

Tom bir doktora gitmelidir.

Tom should go see a doctor.

Hasta, dilini doktora gösterdi.

The patient showed the doctor his tongue.

O doktora artık güvenmiyor.

She doesn't trust the doctor any more.

Bir doktora gitmem gerekiyor.

- I need to get to a doctor.
- I have to go to the doctor.

Bir doktora sormak istiyorum.

I want to ask a doctor.

Tom Mary'yi doktora götürdü.

- Tom took Mary to the doctor's.
- Thomas took Maria to the doctor.

Gidip bir doktora görünmeli.

She should go see a doctor.

- Doktora gitmek istemediğinden emin misin?
- Doktora görünmek istemediğinden emin misin?

Are you sure you don't want to go to the doctor?

- Doktora teziniz İngilizce olmak zorunda.
- Doktora teziniz İngilizce yazılmış olmalı.

Your PhD thesis has to be written in English.

- Tom'un doktora gidecek parası yok.
- Tom'un doktora muayene olacak parası yok.

Tom couldn't afford to see a doctor.

Onunla doktora çalışmalarım sırasında tanıştım

I met her during my PhD studies,

Eğer kötüleşirseniz doktora gitmeyi unutmayın.

Make sure you go to a doctor if you get worse.

Hemen bir doktora görünmen gerekli.

It is necessary for you to see a doctor at once.

Kendini bir doktora muayene ettirmelisin.

You should have a doctor check you out.

Reçetenizi almak için doktora gidin.

Go to the doctor to get your prescription!

Doktora görünmem konusunda ısrar etti.

She insisted on my seeing the doctor.

Doktora benzer bir tarafı yoktu.

He looks nothing like a doctor.