Translation of "Dertli" in English

Tom gerçekten dertli.

Tom is really heartbroken.

Tom'un dertli olacağını biliyordum.

- I knew Tom would be heartbroken.
- I knew that Tom would be heartbroken.

Tom baş ağrılarından dertli.

Tom suffers from headaches.

Dertli insanlar birbirlerini bulur.

Broken people find each other.

Tom Mary'nin dertli olduğunu söyledi.

- Tom said Mary is heartbroken.
- Tom said that Mary is heartbroken.

- Tom Mary'nin dertli olmadığını söyledi.
- Tom, Mary'nin kalbinin kırılmadığını söyledi.

- Tom said Mary isn't heartbroken.
- Tom said that Mary isn't heartbroken.

- Tom kalbi kırık gibi görünüyordu.
- Tom çok dertli gibi görünüyordu.

Tom looked like he was heartbroken.

- Tom Mary'nin dertli olduğunu söyledi.
- Tom, Mary'nin kalbi kırık olduğunu söyledi.

- Tom said Mary was heartbroken.
- Tom said that Mary was heartbroken.