Translation of "Borusu" in English

Su borusu patladı.

The water pipe burst.

Kanalizasyon borusu patladı.

The sewer pipe exploded.

Erken uyarı borusu ötüyor.

They sound the early warning.

Şu su borusu sızdırır.

That water pipe leaks.

Pis su borusu iyi çalışıyor.

The drain is running freely.

- Kimin borusu ötüyor?
- Kimin sözü geçiyor?

Who calls the shots?

Ana su borusu dondu ve patladı.

The water main froze and burst.

Araba için yeni bir egzoz borusu almam zorundayım.

I'll have to get a new exhaust pipe for the car.

Tom borazanı ile her gün kalk borusu çaldı.

Tom played Reveille on his bugle every morning.

- O evde onun borusu öter.
- O evde onun sözü geçer.

She wears the trousers in that house.

Tom, Fransa'da bir Çin lokantasında İngiliz borusu ile İspanyol halk melodisi çaldı.

Tom played a Spanish folk tune on his English horn at a Chinese restaurant in France.