Translation of "Bitirecek" in English

Bitirecek bir kitabım var.

I have a book to finish.

Bitirecek bir işim var.

I have a job to finish.

Bitirecek evrak işim var.

I have paperwork to finish up.

Biz bunu bitirecek miyiz?

Are we ever going to finish this?

Bunu bugün bitirecek misin?

Are you going to get this done today?

İşi bitirecek motivasyonu yok.

He lacks motivation to finish the job.

Savaşı bitirmezsek, savaş bizi bitirecek.

If we don't end war, war will end us.

Bitirecek birkaç evrak işim var.

I have some paperwork to finish.

Gelecek ay cezasını çekmeyi bitirecek.

He will finish serving his sentence next month.

Peige muhtemelen işi bitirecek kişidir.

Peige is probably the one who'll finish the work.

Peige işi bitirecek olan kişidir.

Peige is the person who will finish the work.

Tom'un hikayeyi bitirecek zamanı yoktu.

Tom had no time to finish the story.

Tom bunu daha sonra bitirecek.

Tom will finish this up later.

- Tom gelecek ay cezasını çekmeyi bitirecek.
- Tom cezasını gelecek ay hizmet ederek bitirecek.

Tom will finish serving his sentence next month.

Tom 2.30'a kadar işi bitirecek.

Tom will finish the job by 2:30.

Tom, Mary ile olan ilişkisini bitirecek.

Tom is going to break up with Mary.

Hakem oyunu iki dakika içinde bitirecek.

The ref is going to end the game in two minutes.

Mary gelecek ay cezasını çekmeyi bitirecek.

Mary will finish serving her sentence next month.

Bu işi yalnız başıma bitirecek gücüm yok.

I don't have the power to finish the work alone.

Tom asla bir şey bitirecek gibi görünmüyor.

Tom never seems to finish anything.

Tom 2.30'a kadar muhtemelen yaptığını bitirecek.

Tom will probably finish what he's doing by 2:30.

Eve gitmeden önce bitirecek birkaç işim var.

I have a few things to finish up before I go home.

- O onunla ayrılacak.
- O onunla ilişkiyi bitirecek.

He will break up with her.

Hafta sonuna kadar bitirecek çok işim var.

I have a lot of work to finish up before the end of the week.

- Bunu yakında halledecek misin?
- Bunu yakında bitirecek misin?

Are you going to get this done anytime soon?

- Tom, Mary ile olan ilişkisini bitirecek.
- Tom, Mary'den ayrılacak.

- Tom is going to break up with Mary.
- Tom is going to leave Mary.

- Gerçekten Tom'la ayrılacak mısın?
- Gerçekten Tom ile ilişkiyi bitirecek misin?

Are you really going to break up with Tom?

- O cezasını çekmeyi gelecek ay bitirecek.
- Cezasını önümüzdeki ay tamamlayacak.

She will finish serving her sentence next month.

- Tekrar şişmanlarsam benimle ayrılacak mısın?
- Eğer şişmanlarsam benimle ilişkiyi bitirecek misin?

Are you going to break up with me if I get fat again?