Translation of "Biriktirir" in English

0.005 sec.

Examples of using "Biriktirir" in a sentence and their english translations:

O kazandığını biriktirir.

He saves what he earns.

O, çok para biriktirir.

She puts aside a lot of money.

Amcam Çin yelpazeleri biriktirir.

My uncle collects Chinese fans.

Hâlâ pul biriktirir misin?

Do you still collect stamps?

Bütün yaz çalışarak yiyecek biriktirir.

Working all summer, it accumulates food.

Babam her hafta ücretlerinin bir kısmını biriktirir.

My dad saves some of his wages every week.

Tom ve Meryem her yıl kazançlarının yarısından fazlasını biriktirir.

Tom and Mary save over half of their income each year.

Tom penilerini biriktirir ve onları büyük bir kavanoza koyar.

Tom saves his pennies and puts them in a big jar.

Tom genellikle kirli tabakları bir hafta kadar biriktirir, sonra onları yıkar.

Tom usually lets dirty dishes pile up for a week, then he washes them.

Bir cimri tedbirli olduğu için değil fakat açgözlü olduğu için para biriktirir.

A miser hoards money not because he is prudent but because he is greedy.

- Tom pul toplar.
- Tom pul biriktirir.
- Tom pul koleksiyonu yapar.
- Tom pul biriktiriyor.

Tom collects stamps.