Translation of "Bineceğini" in English

Bisiklete nasıl bineceğini bilmiyor.

- She can't ride a bicycle.
- She doesn't know how to ride a bike.

Tom nerede otobüse bineceğini bilmiyordu.

Tom didn't know where to catch the bus.

Hangi otobüse bineceğini ona söyle.

Tell her which bus to get on.

Hangi trene bineceğini ona söyle.

Tell her which train to catch.

Tom hangi otobüse bineceğini bilmiyordu.

Tom didn't know which bus to take.

Tom'a hangi otobüse bineceğini söyle.

Tell Tom which bus to take.

Tom'un artık motosikletine bineceğini sanmıyorum.

- I don't think Tom rides his motorcycle anymore.
- I don't think that Tom rides his motorcycle anymore.

Tom bir ata nasıl bineceğini biliyor.

- Tom knows how to ride a horse.
- Tom can ride a horse.

Tom bir ata nasıl bineceğini kesinlikle biliyor.

Tom definitely knows how to ride a horse.

- Ona neye bineceğini söyle.
- Ona hangisini alacağını söyle.

Tell her which one to take.

Tom o zaman bir bisiklete nasıl bineceğini bilmiyordu.

Tom didn't know how to ride a bicycle at that time.

Bir bisiklete nasıl bineceğini Mary'ye öğreten kişi Tom'dur.

Tom is the one who taught Mary how to ride a bicycle.