Translation of "Bilirsiniz" in English

0.009 sec.

Examples of using "Bilirsiniz" in a sentence and their english translations:

Bilirsiniz...

Well ...

Bilirsiniz,

You know,

Nasıl olduğunu bilirsiniz.

I mean you know how it is:

Bilirsiniz her insanın

Everybody has that one friend --

Onlar çocuk, bilirsiniz.

They're kids, you know.

Sonuç çıkmadı ama bilirsiniz ...

It didn't pan out, but you know ...

bilirsiniz, tarlalar, lotus, çeyizler -

you know, the fields, the lotus, the dowries -

Hani araba sürmeyi bilirsiniz

I know how to drive,

Bilirsiniz, güzel gözlerin var.

You know, you have beautiful eyes.

Bilirsiniz işte kadınlara karşı duyarlı

sensitive to women,

İlk yardım hakkında ne bilirsiniz?

What do you know about first aid?

Oraya bir kez giderseniz bilirsiniz.

If you go there once, you'll know.

Bilirsiniz, ilk bakışta mantıklı gelse de

You know, while that makes sense on a surface level,

O kitabında, Behçet Kemal Çağlar’ı bilirsiniz.

In his book, you know Behçet Kemal Çağlar.

Bilirsiniz, konuşmamdan alacağınız, bir şey varsa,

You know, if there's one thing you'd take away from my talk,

çünkü belki bilirsiniz, duygusal açıdan değişken biriyim.

because as you all may know I'm emotionally unstable.

Tercih edilen versiyona inanıyorum, bilirsiniz, kadının Vietnam'daki

I believe in the preferred version, it does a much better job of, you know,

Acıkmaya başladığınızda, kendinizi güçsüz hissetmek nasıldır bilirsiniz.

And you know what it's like when you start to get hungry, then you feel weak.

Acıkmaya başladığınızda kendinizi güçsüz hissetmek nasıldır bilirsiniz.

And you know what it's like when you start to get hungry, then you feel weak.

Ne derler bilirsiniz, birinin çöpü başkasının hazinesidir.

[Bear] You know what they say, one man's trash, another man's treasure.

Hikâyenizi taşıyan yeri kaybetmenin verdiği ızdırabı bilirsiniz.

then you know the agony of losing a place that held your story.

Bilirsiniz, eğer isterseydik biz bunu hâlâ gerçekleştirebilirdik.

You know, we could still make it happen if we wanted to.

Hayvanlarla ilgili düzenlemelerin olduğunu çok iyi bilirsiniz.

You know perfectly well that there are regulations concerning animals.

Siz, nasıl iyi bir zaman geçireceğinizi elbette bilirsiniz.

You sure do know how to have a good time.

Amerikalıların daha prestijli saydıkları İngiliz aksanını kıskandıklarını bilirsiniz.

You know Americans are jealous of the British accent that they deem more prestigious.

bilirsiniz o sitede çok var – onları alıp sınıfa getiriyorlardı.

– you know there are a lot in that site – and bringing them to the class.

Ama bilirsiniz, böyle zamanlarda gücümü nereden aldığımı da düşünürüm.

But you know, times like this also make me think of where do I draw my strength from?

Asla emin olamıyorum, bilirsiniz günün hangi saati olduğunu bilmemek

I'm never sure - you know, it's easy to not know what time of day it is,

Kuzenlerim arasında, bilirsiniz, en iri göğüsleri olan bir kız var.

Among my cousins, you know, there's a girl with the most enormous breasts.

Çocuğunuzun okul öncesi eğitim için hazır olup olmadığını nasıl bilirsiniz?

How do you know if your child is ready for preschool?

Yılanlar için ne derler bilirsiniz, eğer başını kontrol ederseniz gövdeyi de kontrol edersiniz.

You know, they always say with snakes, if you control the head, you control the body.

İnsanlar İngilizcenizin ne kadar iyi olduğu hakkında iltifat etmeyi bırakırsa İngilizcenizin iyi olduğunu bilirsiniz.

You know that your English is good when people stop complimenting you on how good your English is.

- Yumurtaları sevmediğimi biliyorsun.
- Yumurta sevmediğimi bilirsin.
- Yumurta sevmediğimi biliyorsun.
- Yumurta sevmediğimi bilirsiniz.
- Yumurta sevmediğimi biliyorsunuz.

- You know that I don't like eggs.
- You know I don't like eggs.

- İlk yardım hakkında ne biliyorsun?
- İlk yardım hakkında ne biliyorsunuz?
- İlk yardım hakkında ne bilirsin?
- İlk yardım hakkında ne bilirsiniz?

What do you know about first aid?

Kanada civarında bir yerde birkaç dönüm karla ilgili iki ulusun savaşta olduğunu ve bu güzel savaşa tüm Kanada'nın değdiğinden daha çok para harcadıklarını bilirsiniz.

You know that two nations are at war about a few acres of snow somewhere around Canada, and that they are spending on this beautiful war more than the whole of Canada is worth.