Translation of "Beklemesini" in English

0.057 sec.

Examples of using "Beklemesini" in a sentence and their english translations:

- Tom'un beklemesini rica edeceğim.
- Tom'un beklemesini isteyeceğim.

I'll ask Tom to wait.

Tom'dan beklemesini istiyorum.

I'm asking Tom to wait.

Onların beklemesini isteyeceğim.

I'll ask them to wait.

Onun beklemesini isteyeceğim.

I'll ask him to wait.

Tom'a beklemesini söyle.

Tell Tom to wait.

Ona beklemesini söyle.

Tell him to wait.

Tom'a beklemesini söyledim.

I told Tom to wait.

Tom'un beklemesini istiyorum.

I want Tom to wait.

- Tom'dan bizi beklemesini istedim.
- Tom'un bizi beklemesini istedim.

I wanted Tom to wait for us.

Tom'un beni beklemesini istemedim.

I didn't ask Tom to wait for me.

Tom'un beklemesini mi istiyorsun?

Do you want Tom to wait?

Lütfen ona beklemesini söyle.

Please tell him to wait.

Tom'un talimatlarımı beklemesini söyledim.

I told Tom to wait for my instructions.

Tom'a orada beklemesini söyledim.

I told Tom to wait over there.

Tom'a arabada beklemesini söyledim.

I told Tom to wait in the car.

Tom'a beni beklemesini söyledim.

I told Tom to wait for me.

Sizlerin beni beklemesini istiyorum.

I want you guys to wait for me.

Tom, Mary'ye beklemesini söyledi.

Tom told Mary to wait.

Onların beklemesini istiyor musun?

Do you want them to wait?

Onun beklemesini istiyor musun?

Do you want him to wait?

Ona orada beklemesini söyledim.

I told him to wait over there.

Ona arabada beklemesini söyledim.

I told him to wait in the car.

Ona beni beklemesini söyledim.

I told him to wait for me.

Onlara lobide beklemesini söyle.

Tell them to wait in the lobby.

Ona lobide beklemesini söyle.

Tell him to wait in the lobby.

Tom'a lobide beklemesini söyle.

Tell Tom to wait in the lobby.

Onların beklemesini istedin mi?

Did you ask them to wait?

Tom'un nerede beklemesini istemeliyim?

Where should I ask Tom to wait?

Lütfen Tom'a beklemesini söyle.

Please tell Tom to wait.

Tom'un burada beklemesini istedim.

I asked Tom to wait here.

Sami, Leyla'ya beklemesini söyledi.

Sami told Layla to wait.

Tom'un beklemesini istemiyor musun?

Don't you want Tom to wait?

Tom'a nerede beklemesini söylemeliyim?

Where should I tell Tom to wait?

Tom'un bizi beklemesini ummuştum.

I'd expected Tom to wait for us.

Tom'un bizi beklemesini isteyeceğim.

I'll ask Tom to wait for us.

Tom'dan beklemesini rica etmeliyim.

I should ask Tom to wait.

Tom'un beklemesini tavsiye ettim.

I advised Tom to wait.

Tom'un beklemesini ümit ediyorum.

I expect Tom to wait.

Tom'un Mary'yi beklemesini beklemiyordum.

I didn't expect Tom to wait for Mary.

Tom Mary'nin beklemesini isteyecek.

Tom will ask Mary to wait.

Tom Mary'nin beklemesini istedi.

Tom asked Mary to wait.

Tom, Mary'nin beklemesini isteyecek.

Tom is going to ask Mary to wait.

Tom'a beklemesini tavsiye etmeliydim.

- I should've advised Tom to wait.
- I should have advised Tom to wait.

Tom'un beni beklemesini istedim.

I asked Tom to wait for me.

Tom'dan beni beklemesini iste.

Ask Tom to wait for me.

Tom'dan Mary'yi beklemesini istedim.

I asked Tom to wait for Mary.

Gelirse ona beni beklemesini söyle.

If he comes, tell him to wait for me.

Oğluna bir dakika beklemesini söyledi.

She told her son to wait a minute.

Ona biraz beklemesini rica ettim.

I asked her to wait a moment.

Onun burada beklemesini rica ettim.

I asked him to wait here.

Tom'a beni lobide beklemesini söyledim.

I told Tom to wait for me in the lobby.

Tom Mary'ye beklemesini işaret etti.

Tom signaled Mary to wait.

Tom Mary'ye onu beklemesini söyledi.

Tom told Mary to wait for him.

Tom ona beklemesini söylediğini söyledi.

- Tom said you told him to wait.
- Tom said that you told him to wait.

Ken köpeğine orada beklemesini söyledi.

Ken told his dog to wait there.

Tom'un bir dakika beklemesini istedim.

I asked Tom to wait a minute.

Tom'dan bir süre beklemesini istedim.

I asked Tom to wait a moment.

Tom, Mary'den kendisini beklemesini istedi.

Tom asked Mary to wait for him.

Tom Mary'nin John'u beklemesini istedi.

Tom wanted Mary to wait for John.

Ona bir dakika beklemesini rica ettim.

I asked her to wait a minute.

Tom'dan ben gelene kadar beklemesini iste.

Ask Tom to wait till I come.

Tom Mary'den dışarda beklemesini rica etti.

Tom asked Mary to wait outside.

Tom'dan beni tren istasyonunda beklemesini istedim.

I asked Tom to wait for me at the train station.

Tom'un birkaç dakika daha beklemesini istedim.

I asked Tom to wait for a few more minutes.

Ben gelinceye kadar onlara beklemesini söyle.

Ask them to wait till I come.

Ben gelinceye kadar onun beklemesini iste.

Ask him to wait till I come.

Tom, Mary'ye bir dakika beklemesini söyledi.

Tom told Mary to wait a minute.

Tom Mary'nin lobide beklemesini rica etti.

Tom asked Mary to wait in the lobby.

Tom Mary'nin onu kütüphanede beklemesini istedi.

Tom wanted Mary to wait for him at the library.

Tom ona beklemesini söylediğim yerde değil.

Tom isn't where I told him to wait.

Senin yerinde olsaydım Tom'dan beklemesini isterdim.

I'd ask Tom to wait if I were you.

Tom Mary'nin kendisini burada beklemesini rica etti.

Tom asked Mary to wait for him here.

Tom Mary'ye onu istasyonun önünde beklemesini söyledi.

Tom told Mary to wait for him in front of the station.

Lütfen Tom'a yaklaşık otuz dakika beklemesini söyle.

Please tell Tom to wait for about thirty minutes.

Tom'un burada kalmasını ve Mary'yi beklemesini düşünüyorum.

- I think Tom to stay here and wait for Mary.
- I think that Tom to stay here and wait for Mary.

Tom Mary'den oraya gidinceye kadar beklemesini istedi.

Tom asked Mary to wait until he got there.

Mary gelene kadar Tom'dan beklemesini rica edeceğim.

I'll ask Tom to wait until Mary arrives.

Ben oraya gelene kadar Tom'dan beklemesini isteyin.

Ask Tom to wait until I get there.

Tom Mary'den onu kütüphanenin önünde beklemesini rica etti.

Tom asked Mary to wait for him in front of the library.

Tom Mary'ye biraz daha uzun süre beklemesini söyledi.

Tom told Mary to wait a little longer.

Tom Mary'ye onu kütüphanenin önünde beklemesini rica etti.

Tom asked Mary to wait for him in front of the library.

Kapıda kim olursa olsun, lütfen ona beklemesini söyle.

Whoever is at the door, please ask him to wait.

Eğer ben yokken gelirse, lütfen ben geri gelene kadar beklemesini isteyin.

If he should come in my absence, please ask him to wait until I come back.