Translation of "Buradayım" in English

Buradayım.

I'm right here.

- Niçin buradayım?
- Ben niye buradayım?

Why am I here?

Yıllardır buradayım.

I have been here for many years.

Hâlâ buradayım.

I'm still here.

Saatlerdir buradayım.

I've been here for hours.

"Neredesin?" "Buradayım!"

"Where are you?" "I'm here!"

Ben buradayım.

- I'm here.
- I'm in here.

Niçin buradayım?

- Why am I here?
- What am I here for?

Aylardır buradayım.

- I've been here for months.
- I've already been here for months.

Ailemle buradayım.

I'm here with my family.

Tercihen buradayım.

I'm here by choice.

Mutluyum, buradayım.

- I'm glad to be here.
- I'm glad I'm here.
- I am glad to be here.

Tekrar buradayım.

Here I am again.

Şimdi buradayım.

- I'm here now.
- I am here now.

Onlarla buradayım.

I'm here with them.

Onunla buradayım.

I'm here with him.

Sonunda buradayım.

I'm finally here.

Zaten buradayım.

I'm already here.

- Tom yüzünden buradayım.
- Tom'dan dolayı buradayım.

I'm here because of Tom.

- Epeydir buradayım.
- Çok uzun zamandır buradayım.

It's been so long since I've been here.

- Niçin buradayım?
- Ben ne için buradayım?

What am I here for?

- Ben senin için buradayım.
- Senin için buradayım.

I'm here for you.

"Buradayım, Mark" dedim.

I said, "I'm here, Mark."

Bu yüzden buradayım.

Which is why I'm here.

Bir geceliğine buradayım.

I'm here for a night.

Ben zaten buradayım!

I'm here already!

Şimdi seninle buradayım.

Now I'm here with you.

Her gece buradayım.

I'm here every night.

Arkadaş olarak buradayım.

I'm here as a friend.

İki yıldır buradayım.

I have been here for two years.

Ben de buradayım.

- I am also here.
- I'm here, too.

Cumartesiden beri buradayım.

I've been here since Saturday.

İhtiyaç duyduğunda buradayım.

I'm here for you in your time of need.

Neden hâlâ buradayım?

Why am I still here?

Kazanmak için buradayım.

I'm here to win.

Bir saattir buradayım.

- I've been here for an hour.
- I've been here an hour.

Üç gündür buradayım.

- I've been here for three days.
- I've been here three days.

Üç saattir buradayım.

- I've been here for three hours.
- I've already been here for three hours.

Üç aydır buradayım.

I've been here for three months.

Üç yıldır buradayım.

I've been here for three years.

Temmuzdan beri buradayım.

I've been here since July.

Pazartesiden beri buradayım.

I've been here since Monday.

Otuz dakikadır buradayım.

I've been here thirty minutes.

Her zaman buradayım.

I've always been here.

Tam buradayım, Tom.

I'm right over here, Tom.

İş için buradayım.

I'm here about the job.

Ben hâlâ buradayım.

- I'm still here.
- I'm still right here.

Tatil için buradayım.

I'm here on vacation.

Bir süredir buradayım.

I'm here for a while.

Buradayım, değil mi?

I'm here, aren't I?

Tek başıma buradayım.

I'm here on my own.

Şimdi buradayım, Tom?

I'm here now, Tom.

Ben buradayım, Tom.

I'm in here, Tom.

Kalmak için buradayım.

I'm here to stay.

Tom, ben buradayım.

Tom, I'm here.

İki saattir buradayım.

I have been here for two hours.

Bir haftadır buradayım.

- I have been here for a week.
- I've been here for a week.

O yüzden buradayım!

That's why I'm here.

Ben şimdi buradayım.

I am here now.

Tom'la birlikte buradayım.

I'm here with Tom.

Dinlemek için buradayım.

I'm here to listen.

Öğrenmek için buradayım.

I'm here to learn.

Hâlâ Boston'da buradayım.

I'm still here in Boston.

Senin yüzünden buradayım.

I'm here because of you.

Onların yüzünden buradayım.

I'm here because of them.

Onun yüzünden buradayım.

I'm here because of him.

Onlar için buradayım.

I'm here for them.

Onun için buradayım.

- I'm here for you.
- I'm here for her.

Hey, ben buradayım.

Hey, I'm right here.

Korkma, ben buradayım.

Don't be afraid, I'm here.

Uzun süredir buradayım.

- I've been here a long time.
- I've been here for a long time.
- I have been here for a long time.

Buradayım ve mutluyum.

I'm here and I'm happy.

Ben biriyle buradayım.

I'm here with someone.

Bir yıldır buradayım.

I've been here for a year.

Deneme süresince buradayım.

I'm here on a trial period.

Üç haftadır buradayım.

I've been here for three weeks.

Bütün hafta buradayım.

I've been here all week.

Avustralya’da hâlâ buradayım.

I'm still here in Australia.

- Burada olmamın nedeni odur.
- O nedenle buradayım.
- Bu yüzden buradayım.
- Bu nedenle buradayım.

That's why I'm here.