Translation of "Bırakmıştı" in English

0.005 sec.

Examples of using "Bırakmıştı" in a sentence and their english translations:

Ön kapıyı kilitlemeden bırakmıştı.

She had left the front door unlocked.

O canlı bir izlenim bırakmıştı.

He made a vivid impression.

Biraz daha iyi görünüyordu, aldırmayı bırakmıştı.

She looked a little better than before but was past caring.

- Sami kapısını kilitlemeden bırakmıştı.
- Sami kapısını kilitlenmemiş bıraktı.

Sami left his door unlocked.

Arşidük Charles Fransızları ertelemek için sadece küçük bir artçı birliği bırakmıştı.

Archduke Charles had left only a small advance guard to delay the French.