Translation of "Birliği" in French

0.004 sec.

Examples of using "Birliği" in a sentence and their french translations:

Sovyetler Birliği yıkıldı

L'Union soviétique s'est effondrée

İş birliği yapmıyorsun.

- Vous ne coopérez pas.
- Tu ne coopères pas.

Amerika ve Sovyetler Birliği

Amérique et Union soviétique

Çok yaşa Sovyetler Birliği!

Vive l'Union Soviétique !

Avrupa Birliği idamı kaldırdı.

L'Union Européenne a aboli la peine de mort.

O bir kızlar birliği üyesidir.

Elle est membre d'une société d'étudiantes.

Avrupa birliği ölüm cezasını kaldırmıştır.

L'Union Européenne a aboli la peine de mort.

İş birliği yapmaktan mutlu olurum.

- Je serais ravi de coopérer.
- Je serais ravie de coopérer.

Avrupa Birliği ölüm cezasını kaldırdı.

L'Union Européenne a aboli la peine de mort.

İş birliği yapmak için tercübeliydin.

Tu as été sage de coopérer.

İş birliği yapmaktan mutlu olacağız.

Nous serons heureux de coopérer.

çoğunluğu Avrupa Birliği tarafından finanse edildi.

et principalement financé par l'Union européenne.

Önerge oy birliği ile kabul edildi.

La motion fut adoptée à l'unanimité.

Avrupa birliği plastik torbaları yasaklamayı düşünüyor.

L'Union Européenne envisage d'interdire les sacs plastiques.

Oylama oy birliği ile kabul edildi.

Le vote est unanime.

Ülkemin Avrupa Birliği üyesi olmasını istemiyorum.

Je ne veux pas que mon pays devienne membre de l'Union européenne.

- "SSCB" " Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği" anlamına gelir.
- S.S.C.B. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği anlamına gelir.

URSS signifie Union des Républiques Socialistes Soviétiques.

Birlikte var olabildiğimiz ve iş birliği yapabildiğimiz

On cherche à construire ce monde mixte humain et robotique

Davout'un dev birliği, Napolyon'un işgalinin mızrak ucuydu.

Le corps géant de Davout était la pointe de lance de l'invasion de Napoléon.

Sovyetler Birliği 1957 yılında Sputnik I'i fırlattı.

- L'Union Soviétique lança Spoutnik I en mille-neuf-cent-cinquante-sept.
- L'Union Soviétique lança Spoutnik I en dix-neuf-cent-cinquante-sept.

Şimdi Avrupa Birliği hakkında biraz konuşmak istiyorum.

Maintenant je veux un peu parler de l'Union Européenne.

. Ney'in birliği Austerlitz Savaşı'nı kaçırdı, ancak ertesi yıl

Le corps de Ney a raté la bataille d'Austerlitz, mais était en action contre les Prussiens l'

Küçük paralı asker birliği ile birilikte saldırı için kullanıyor.

le vide de la puissance militaire laissé par les armées décimées et marcha en Valachie à la tête

O yıllarda hiç görülmemiş bir adım attı Sovyetler Birliği

L'Union soviétique a fait un pas encore jamais vu

Topoğrafya Mühendisleri'nde bir albaydı - bir askeri araştırma uzmanları birliği.

était colonel dans les ingénieurs topographiques - un corps spécialisé d'arpenteurs militaires.

Ertesi yıl, Eylau'da, Davout'un birliği , Rus kanadını döndürmeye çalışırken

L'année suivante à Eylau, le corps de Davout a de nouveau joué un rôle central, en

Khalifa Hafter'di.Avrupa Birliği ve ABD de anlaşmayı memnuniyetle karşıladı

les acteurs libyens à remettre le pouvoir en douceur

Amerika Birleşik Devletleri ile Sovyetler Birliği arasındaki Soğuk Savaşın zirvesinde, Kozmonot

Au plus fort de la guerre froide entre les États-Unis et l'Union soviétique, le cosmonaute

Arşidük Charles Fransızları ertelemek için sadece küçük bir artçı birliği bırakmıştı.

L'archiduc Charles n'y avait laissé qu'un petit avant-garde pour retarder les Français.

Sol kanatta Mareşal Macdonald liderliğinde Onuncu Kolordu, büyük Prusya birliği ile…

Sur leur flanc gauche, le maréchal Macdonald dirigeait le dixième corps, avec un important contingent prussien…

Diğer erkeklerin ve kadınların iş birliği, güveni ve dostluğu olmadan, asla ileri gidemezsin.

Vous n'irez jamais loin sans la coopération, la confiance et la camaraderie des autres hommes et femmes.

Avrupa Birliği Fransız-Alman düşmanlığı üzerinde yükselmek için bir arzunun bir sonucu olarak oluşturuldu.

L’Union européenne est née dans une volonté de dépasser l’antagonisme franco-allemand.

En büyük birliği olan Dördüncü Kolordu oldu ve Üçüncü Koalisyon'u ele geçirmek için doğuya yürüdü.

la Grande Armée - et ont marché vers l'est pour affronter la troisième coalition.

Şimdi bile, soğuk savaştan yıllar sonra, Almanlar ve Ruslar arasında özellikle Sovyetler Birliği tarafından işgal edilen bölgelerde, hala çok öfke var.

Même aujourd'hui, plusieurs décennies après la guerre froide, il y a encore beaucoup d'amertume entre les Allemands et les Russes, en particulier dans les zones qui avaient été occupées par l'Union soviétique.