Translation of "Kilitlemeden" in English

Ben onu kilitlemeden bıraktım.

I left it unlocked.

O, kapıyı kilitlemeden bıraktı.

He left the door unlocked.

Ön kapıyı kilitlemeden bırakmıştı.

She had left the front door unlocked.

Tom kapıyı kilitlemeden bıraktı.

Tom left the door unlocked.

Tom kapıyı kilitlemeden bırakmış olabilir.

Tom might've left the door unlocked.

Çoğu zaman, kapı ve pencerelerimi kilitlemeden bırakırım.

I leave my windows and doors unlocked most of the time.

Dışarı çıkmadan önce kapıyı kilitlemeden bırakmak onun dikkatsizliğiydi.

It was careless of her to leave the door unlocked when she went out.

- Tom pencerelerini kilitlemeden bıraktı.
- Tom pencerelerini açık bıraktı.

Tom left his windows unlocked.

- Sami kapısını kilitlemeden bırakmıştı.
- Sami kapısını kilitlenmemiş bıraktı.

Sami left his door unlocked.