Translation of "Bürosunu" in English

Turistlerin bürosunu nerede bulabilirim?

Where can I find the tourist's office?

Televizyonda annemizin bürosunu alevler içinde gördük.

On TV we saw Mummy's office in flames.

- Onun ofisini bulmak kolaydı.
- Onun bürosunu bulmak kolaydı.

Finding her office was easy.

- Tom bazen babasının ofisini ziyaret eder.
- Tom bazen babasının bürosunu ziyaret eder.

Tom sometimes visits his father's office.

- Tom sık sık babasının ofisini ziyaret eder.
- Tom sık sık babasının bürosunu ziyaret eder.

Tom often visits his father's office.

- Onun bürosunu tekrar tekrar aradım fakat kimse cevap vermedi.
- Onun bürosuna tekrar tekrar telefon ettim fakat kimse cevap vermedi.

I called his office again and again, but no one answered.