Translation of "Ayrım" in English

0.004 sec.

Examples of using "Ayrım" in a sentence and their english translations:

- Ayrım önemlidir.
- Ayrım kritiktir.

The distinction is critical.

Ayrım önemli.

The distinction is important.

Tom ayrım yapmaz.

Tom doesn't discriminate.

Bu önemli bir ayrım.

This is an important distinction.

Onlar arasında ayrım yapamam.

- I can't distinguish between them.
- I can't tell them apart.

Köpekler renkler arasında ayrım yapamazlar.

Dogs can't distinguish between colors.

O yapacak önemli bir ayrım.

That's an important distinction to make.

Şimdi ayrım yapmak yasa dışıdır.

Now it's illegal to discriminate.

Hiç böyle bir ayrım yok.

There's no such distinction.

Bu gerçek bir ayrım değildir.

- This is not a real distinction.
- This isn't a real distinction.

çünkü kötümserlikte ayrım gözetmeyen tehlikeler var.

because there are dangers to indiscriminate pessimism.

Nesneler ve durumlar arasında ayrım yapabilmeliyiz.

- We must be able to discriminate between objects and situations.
- We must be able to differentiate between objects and situations.

İyi ve kötü arasında ayrım yapabilirim.

I can make a distinction between good and bad.

Tom hiç kimse için ayrım yapmaz.

Tom doesn't make exceptions for anyone.

TV muhabiri ile oyuncu arasında ayrım yapmadım.

I didn't make the distinction between TV reporter or actor.

O iyi ve kötü arasında ayrım yapamaz.

He can't distinguish between good and evil.

İki ses arasında bir ayrım yapmak gereklidir.

It's necessary to make a distinction between the two sounds.

Hayvanlar gerçek ve gerçek dışı arasında ayrım yapamaz.

Animals cannot distinguish between truth and falsehood.

Yahudi (ırkından) olanlarla olmayanlar arasındaki ayrım İsa aracılığıyla yok edilmiştir.

The difference between Gentiles and Jews was erased through Jesus Christ.

Zehirli sarmaşık ve zehirli meşe bitkiler arasındaki nasıl ayrım yapacağınızı biliyor musunuz?

Do you know how to differentiate between poison ivy and poison oak plants?

Geçmiş, şimdi ve gelecek arasındaki ayrım sadece çok yaygın yanılsamadan başka bir şey değildir.

Difference between the past, present, and future is nothing but an extremely widespread illusion.

- O gelişigüzel ayakkabı satın alıyor.
- O rastgele ayakkabı satın alıyor.
- O ayrım gözetmeksizin ayakkabı satın alıyor.

She buys shoes indiscriminately.

Türkçe noktalı ve noktasız "I" arasında ayrım yapıyor. Her ikisinin de büyük ve küçük versiyonları var.

Turkish distinguishes between dotted and dotless "I"s. There are capital and lowercase versions of both.