Translation of "Arkadaşlarıyla" in English

0.009 sec.

Examples of using "Arkadaşlarıyla" in a sentence and their english translations:

Arkadaşlarıyla oynuyor.

He's playing with his friends.

- Arkadaşlarıyla çıktı.
- O, arkadaşlarıyla dışarı çıktı.

She went out with her friends.

- Tom arkadaşlarıyla dışarı çıktı.
- Tom arkadaşlarıyla dışarıda.

Tom was out with his friends.

Daireyi arkadaşlarıyla paylaştı.

She shared the apartment with her friends.

Tom arkadaşlarıyla havuzda.

Tom is at the pool with his friends.

O, arkadaşlarıyla oynuyor.

- She's playing with her friends.
- She is playing with her friends.

O arkadaşlarıyla oynuyor.

- She's playing with her friends.
- She is playing with her friends.

Arkadaşlarıyla iyi geçiniyor.

He gets along well with his classmates.

Tom arkadaşlarıyla kalıyor.

Tom is staying with friends.

Tom arkadaşlarıyla birlikte.

Tom is with friends.

Burr arkadaşlarıyla vedalaştı.

Burr told his friends goodbye.

O, arkadaşlarıyla gitti.

She went off with her friends.

Arkadaşlarıyla birlikte ayrıldı.

He left with his friends.

Tom arkadaşlarıyla konuşuyor.

Tom is talking with his friends.

O, arkadaşlarıyla birlikte.

He is with his friends.

Sami arkadaşlarıyla kaldı.

Sami stayed with friends.

Nancy arkadaşlarıyla sohbet ediyor.

- Nancy is having a chat with her friends.
- Nancy is chatting with her friends

Kız kardeşim arkadaşlarıyla konuşuyor.

My sister is having a conversation with her friends.

Tom genellikle arkadaşlarıyla birlikte.

Tom is usually with his friends.

O, arkadaşlarıyla tenis oynayacak.

He will play tennis with his friends.

Tom arkadaşlarıyla kafayı çekti.

Tom got drunk with his friends.

Tom arkadaşlarıyla dışarı çıktı.

Tom went out with his friends.

Tom arkadaşlarıyla yüzmeye gitti.

Tom went swimming with his friends.

Oğlan arkadaşlarıyla birlikte yüzüyor.

The boy swims with his friends.

Tom arkadaşlarıyla sohbet ediyor.

Tom is chatting with his friends.

Arkadaşlarıyla birlikte oyun alanında.

He's at the playground with his friends.

Tom dün arkadaşlarıyla takıldı.

Tom hung out with his friends yesterday.

Sami oda arkadaşlarıyla konuşuyordu.

Sami was talking to his roommates.

Tom oda arkadaşlarıyla konuşuyor.

Tom is talking to his roommates.

Sami, arkadaşlarıyla takılmaya gitti.

Sami went to hang out with his friends.

Tom arkadaşlarıyla geri geldi.

Tom came back with his friends.

Odası her zaman arkadaşlarıyla doludur.

His room is always filled with his friends.

Arkadaşlarıyla birlikte alışveriş merkezine gitti.

She went to the mall with her friends.

Tom takım arkadaşlarıyla kanoda oturuyordu.

Tom was sitting in the dugout with his teammates.

Tom parkta bazı arkadaşlarıyla takılıyor.

Tom is hanging out in the park with some of his friends.

Tom ön avluda arkadaşlarıyla oynuyor.

Tom is playing with his friends in the front yard.

O beni bütün arkadaşlarıyla tanıştırdı.

He introduced me to all his friends.

Tom çalışma arkadaşlarıyla iyi geçinmez.

Tom doesn't get along with his coworkers.

Tom arkadaşlarıyla iyi geçiniyor mu?

Does Tom get along with his coworkers?

Mary o konuyu arkadaşlarıyla konuştu.

- Mary talked with her friends about it.
- Mary talked about it with her friends.

Tom onun hakkında arkadaşlarıyla konuştu.

Tom talked with his friends about it.

O arkadaşlarıyla çok iyi anlaşır.

He gets along very well with his friends.

Tom arkadaşlarıyla birlikte parkta olabilir.

Tom might be in the park with his friends.

Tom arkadaşlarıyla dışarı çıkmayı seviyor.

Tom likes to go out with his friends.

Mary oyuncaklarını arkadaşlarıyla paylaşmak istemiyor.

Mary doesn't want to share her toys with her friends.

O bütün sınıf arkadaşlarıyla samimi.

He is on speaking terms with his classmates.

Tom arkadaşlarıyla birlikte yolculuğa gitti.

Tom went on a road trip with his friends.

Planı iş arkadaşlarıyla birlikte yaptı.

He made the plan along with his colleagues.

Tom dün gece arkadaşlarıyla takıldı.

Tom hung out with his friends last night.

Tom arkadaşlarıyla kalmak zorunda kaldı.

Tom was forced to stay with friends.

Tom arkadaşlarıyla alışveriş merkezine gitti.

Tom went to the mall with his friends.

Tom arkadaşlarıyla poker oynamayı sever.

Tom likes to play poker with his friends.

Tom arkadaşlarıyla dışarıda oynamak istiyor.

Tom wants to play with his friends outside.

Arkadaşlarıyla düzenli olarak döner yer.

He regularly eats doner kebab with his friends.

Tom öğleden sonrayı arkadaşlarıyla geçirdi.

Tom spent the afternoon with his friends.

O ,projeyi iş arkadaşlarıyla birlikte planladı.

He planned the project along with his colleagues.

O arkadaşlarıyla gece kulübüne gitmekten hoşlanır.

She enjoys going clubbing with her friends.

Tom okuldan sonra arkadaşlarıyla beyzbol oynadı.

Tom played baseball after school with his friends.

Tom'un komşularıyla ve iş arkadaşlarıyla konuştuk.

I talked to Tom's neighbors and co-workers.

Tom arkadaşlarıyla içki içerken barda oturdu.

Tom sat at the bar drinking with his buddies.

Tom ve arkadaşlarıyla birlikte plaja gittim.

I went to the beach with Tom and his friends.

Tom öğle yemeğini çoğunlukla arkadaşlarıyla yer.

Tom often eats lunch with his friends.

Tom arkadaşlarıyla beyzbol oynamaktan keyif alır.

Tom enjoyed playing baseball with his friends.

Tom arkadaşlarıyla bir beyzbol maçı izliyor.

Tom is watching the baseball game with his friends.

Tom sık sık arkadaşlarıyla burada görüşür.

Tom often meets his friends here.

Tom sık sık arkadaşlarıyla çalgı çalar.

Tom often plays music with his friends.

Tom sınıf arkadaşlarıyla çok iyi anlaşıyor.

Tom gets along very well with his classmates.

Dan makalelerini nasıl yayınlatacağını arkadaşlarıyla tartıştı.

Dan discussed with his friends how to have his articles published.

O, arkadaşlarıyla takılmak için dersten kaçtı.

She skipped class to hang out with her friends.

O, arkadaşlarıyla dans etmeye gitmeyi sever.

She likes to go dancing with her friends.

Tom arkadaşlarıyla öğle yemeği yediğini söyledi.

Tom said that he had eaten lunch with his friends.

Tom öğleden sonrasını arkadaşlarıyla sahilde geçirdi.

Tom spent the afternoon with friends on the beach.

Tom sık sık arkadaşlarıyla şarkı söyler.

Tom often sings with his friends.

Tom bu gece arkadaşlarıyla poker oynuyor.

Tom is playing poker with his friends tonight.

Tom dün gece arkadaşlarıyla içmeye çıktı.

Tom went out drinking with his friends last night.

Tom, Mary'nin onun arkadaşlarıyla tanışmasını istiyor.

Tom wanted Mary to meet his friends.

Tom bir yerde arkadaşlarıyla futbol oynuyor.

Tom is playing soccer with his friends somewhere.

Tom arkadaşlarıyla bir masa oyunu oynadı.

Tom played a board game with his friends.

Tom, ormanda tırmanma merdiveninde arkadaşlarıyla oynuyor.

Tom is playing on the jungle gym with his friends.

Gizlice çıkıp arkadaşlarıyla birkaç bira içti.

He snuck out and had a few beers with his friends.

Öğle yemeğini arkadaşlarıyla birlikte yediğini söyledi.

He said that he had eaten lunch with his friends.

Gösteriyorlardı, şu şudur, şu budur, arkadaşlarıyla tartışıyorlardı.

They were showing, this is this, this is that, they were discussing with friends.

O beyzbol maçı hakkında arkadaşlarıyla sohbet etti.

She chatted with her friends about the baseball game.

Tom ve Mary arkadaşlarıyla birlikte Clue oynuyor.

Tom and Mary are playing Clue with their friends.

Tom Mary'nin kendisini bütün arkadaşlarıyla tanıştırmasını istedi.

Tom wanted Mary to introduce him to all her friends.

Tom her cuma gecesi arkadaşlarıyla poker oynar.

Tom plays poker with his friends every Friday night.

Tom arkadaşlarıyla birlikte olabilir fakat olduğunu sanmıyorum.

Tom could be with his friends, but I don't think he is.

Arkadaşlarıyla on günlük bir Avrupa gezisine çıktı.

She took a ten-day trip to Europe with her friends.

Tom her pazartesi akşamı arkadaşlarıyla poker oynar.

Tom plays poker with his friends every Monday evening.

Fadıl arkadaşlarıyla birlikte akşam yemeğinden eve döndü.

Fadil returned home from dinner with friends.

Sami arkadaşlarıyla olan tüm bağları kırmak istedi.

Sami wanted to break all ties with his friends.

Arkadaşlarıyla konuştuktan sonra kendisini daha iyi hissetti.

After he had a talk with friends, he felt much better.

Sami Müslüman sınıf arkadaşlarıyla hiç futbol oynamadı.

Sami never played soccer with his Muslim classmates.

Tom gelecek hafta bazı arkadaşlarıyla Boston'a gidiyor.

Tom is going to Boston next week with some of his friends.

Tom her pazartesi gecesiı arkadaşlarıyla poker oynar.

Tom plays poker with his friends every Monday night.

Bir kuşu tüyleriyle ve bir insanı arkadaşlarıyla tanırsın.

You can recognize a bird by its feathers and a man by his friends.

Tom ve Pierre, plajda arkadaşlarıyla birlikte oynamak istiyorlar.

Tom and Pierre want to play with their friends on the beach.