Translation of "Paylaştı" in English

0.062 sec.

Examples of using "Paylaştı" in a sentence and their english translations:

Daireyi arkadaşlarıyla paylaştı.

She shared the apartment with her friends.

Kitabını komşusuyla paylaştı.

She shared her book with her neighbor.

Onlar parayı paylaştı.

They shared the money.

Kocasıyla aynı akıbeti paylaştı.

She shared her husband's fate.

O benim mutluluğumu paylaştı.

He shared in my happiness.

Tom, Mary'nin acısını paylaştı.

Tom shared Mary's pain.

Tom benim acımı paylaştı.

Tom has my sympathy.

O, çorbasını benimle paylaştı.

He shared his soup with me.

Tom çikolatasını arkadaşıyla paylaştı.

Tom shared his chocolate bar with his friend.

Herkes onunla duygularını paylaştı.

Everyone sympathised with her.

Tom tatlısını Mary'yle paylaştı.

Tom shared his dessert with Mary.

Tom yemeğini Mary'yle paylaştı.

Tom shared his food with Mary.

Kate onun acısını paylaştı.

Kate sympathized with him.

Tom sandviçini benimle paylaştı.

Tom shared his sandwich with me.

Tom çorbasını benimle paylaştı.

Tom shared his soup with me.

Mary sandviçini Tom'la paylaştı.

Mary shared her sandwich with Tom.

Mary yemeğini Tom'la paylaştı.

Mary shared her food with Tom.

Sami güçlü hikayesini paylaştı.

Sami shared his powerful story.

Tom hesabı Mary ile paylaştı.

Tom split the bill with Mary.

Ken ağabeyi ile odasını paylaştı.

Ken shared the room with his older brother.

Tom sandvicini Mary ile paylaştı.

Tom shared his sandwich with Mary.

Dan kişisel bilgiyi Linda'yla paylaştı.

Dan shared personal information with Linda.

Tom öğle yemeğini benimle paylaştı.

Tom shared his lunch with me.

Askerler gıdalarını Hintliler ile paylaştı.

Soldiers shared their food with the Indians.

O, kek parçasını benimle paylaştı.

She shared her piece of cake with me.

Tom komşusuyla bir kuyuyu paylaştı.

Tom shared a well with his neighbor.

Tom ve Mary maliyeti paylaştı.

Tom and Mary shared the cost.

Mary yatak odasını ablasıyla paylaştı.

Mary shared her bedroom with her older sister.

Leyla bu bilgiyi polisle paylaştı.

Layla shared this information with the police.

Tom, yatak odasını ağabeyiyle paylaştı.

Tom shared his bedroom with his older brother.

Sami yazıyı iki arkadaşla paylaştı.

Sami shared the post with a couple of friends.

Kurulla çok sayıda fikir paylaştı.

He shared a large number of ideas with the committee.

Filmde başrolü iki büyük aktris paylaştı.

The movie costarred two great actresses.

O, kız kardeşiyle her şeyi paylaştı.

She shared everything with her sister.

Tom ve Mary bir tatlıyı paylaştı.

Tom and Mary shared a dessert.

Tom ve Mary bir masayı paylaştı.

Tom and Mary shared a table.

Tom bütün sırlarını Mary ile paylaştı.

Tom shared all his secrets with Mary.

Tom Mary ile öğle yemeğini paylaştı.

Tom shared his lunch with Mary.

Tom ve Mary birçok sırları paylaştı.

Tom and Mary shared many secrets.

Tom, Facebook'ta bir haber hikayesi paylaştı

Tom shared a news story on Facebook.

Tom Facebook'ta sahte bir haber paylaştı.

Tom shared a fake news story on Facebook.

Mary öğle yemeğini Tom ile paylaştı.

Mary shared her lunch with Tom.

Tom kek parçasını Mary ile paylaştı.

Tom shared his piece of cake with Mary.

Sami bir yatağı Leyla ile paylaştı.

Sami shared a bed with Layla.

O, odayı diğer iki kız kardeşiyle paylaştı.

She shared the room with two other sisters.

Tom çok sayıda fikri komite ile paylaştı.

Tom shared a large number of ideas with the committee.

Tom patlamış mısır kovasını Mary ile paylaştı.

Tom shared his bucket of popcorn with Mary.

Tom bir odayı erkek kardeşi ile paylaştı.

Tom shared a room with his brother.

Tom yatak odasını küçük erkek kardeşiyle paylaştı.

Tom shared his bedroom with his younger brother.

Tom Facebook'ta onu okumadan bir makale paylaştı.

Tom shared an article on Facebook without even reading it.

Sami kendi özel sırrını Leyla ile paylaştı.

Sami shared his own special secret with Layla.

Tom ve Mary Boston'daki hayatları hakkındaki hikayeleri paylaştı.

Tom and Mary shared stories about their life in Boston.

Tom onlar öğrenciyken John'la Boston'da bir daire paylaştı.

Tom shared an apartment with John in Boston when they were students.

Tom, Mary ve diğer üç arkadaşı ile daireyi paylaştı.

Tom shared the apartment with Mary and three other friends.

Tom genç kız kardeşi Mary ile bir odayı paylaştı.

Tom shared a room with his younger sister Mary.

Tom annesinin yulaf ezmeli kurabiye tarifini Mary ile paylaştı.

Tom shared his mother's oatmeal cookie recipe with Mary.

Tom ve Mary akşam yemeğinden sonra bir şişe kırmızı şarabı paylaştı.

Tom and Mary split a bottle of red wine after dinner.

Eugenia yüzü temizlemek ve cildi korumak için en sevdiği yağları bizimle paylaştı.

Eugenia shared with us her favorite oils for cleaning the face and protecting the skin.

Tom ve Mary bir şemsiyeyi paylaştı. Ancak, yeterince büyük değildi ve her ikisi de ıslandı.

Tom and Mary shared an umbrella. However, it wasn't big enough and they both got wet.