Translation of "Kilitli" in English

0.008 sec.

Examples of using "Kilitli" in a sentence and their english translations:

O kilitli.

It's locked.

Kilitli değildi.

It wasn't locked.

Kapılar kilitli.

The doors are locked.

Kapı kilitli.

- The door's locked.
- The gate is locked.

Kilitli değil.

- It isn't locked.
- It's not locked.

O kilitli değil.

It's unlocked.

Bagajın kilitli mi?

Is your trunk locked?

Bütün kapılar kilitli.

All the doors are locked.

Kapı neden kilitli?

- Why's the door locked?
- Why is the door locked?
- What's the door locked for?

Ön kapı kilitli.

The front door is locked.

Kapılar kilitli değildi.

The doors were left unlocked.

Onlar içeride kilitli.

They're locked in.

Kapın kilitli değil.

Your door's unlocked.

Tom içeride kilitli.

Tom is locked inside.

O neden kilitli?

Why is it locked?

Neden kapı kilitli?

- Why's the door locked?
- Why is the door locked?

Bu kapı kilitli.

- This door is locked.
- This door's locked.

Kapı kilitli değildi.

The door was unlocked.

Kapı kilitli değil.

- The door isn't locked.
- The door's not locked.

Kapıyı kilitli tutun.

Keep the door locked.

Tom'un kapısı kilitli.

Tom's door is locked.

Kapın hep kilitli.

Your door is always locked.

- Bu oda niye kilitli?
- Bu oda neden kilitli?

Why is this room locked?

- Evdeki tüm kapılar kilitli.
- Evdeki bütün kapılar kilitli.

All the doors in the house are locked.

- Tom kapının kilitli olduğunu düşünmüştü.
- Tom kapıyı kilitli sanıyordu.

- Tom thought that the door was locked.
- Tom thought the door was locked.

kilitli bakır odaları var

There are locked copper chambers

Ön kapı kilitli kaldı.

The front door remained locked.

Ön kapıyı kilitli bulduk.

We found the front door locked.

Kapıyı kilitli bulduğuna kızmıştı.

She was angry to find the door locked.

Onun arabası kilitli kaldı.

His car remained locked.

Bu kapı içeriden kilitli.

This door is locked from the inside.

Tüm kapılar kilitli mi?

Are all the doors locked?

Tom'u odasında kilitli tutamazsın.

You can't keep Tom locked in his room.

Ben kapıyı kilitli tuttum.

I kept the door locked.

Bütün gün kilitli kaldım.

I remained locked in all day.

O, kapıyı kilitli buldu.

He found the door locked.

Bu kapı neden kilitli?

Why is this door locked?

Lütfen kilitli dolabını temizle.

Please clean out your locker.

Kitaplarını kilitli dolabına koy.

Put your books in your locker.

Bu dolap neden kilitli?

Why is this cabinet locked?

Bütün pencereler kilitli mi?

- Are all the windows locked?
- Are the windows all locked?

Kapı ne için kilitli?

- Why's the door locked?
- What's the door locked for?

Tom kapıyı kilitli buldu.

Tom found the door locked.

Bütün kapıları kilitli tut.

Keep all the doors locked.

Tom'un kapısı kilitli değil.

Tom's door isn't locked.

Tom'un evi kilitli değildi.

Tom's house wasn't locked.

Tom'un kapısı kilitli değildi.

Tom's door wasn't locked.

Tom içeride kilitli kaldı.

Tom was locked inside.

- Kapının kilitli olduğunu nereden biliyorsun?
- Kapının kilitli olduğunu nasıl biliyorsun?

How do you know the door was locked?

Kapı her gece dokuzda kilitli.

The door is locked at nine every night.

Kapının kilitli olduğundan emin misin?

Have you made sure the door is locked?

O bir odada kilitli kaldı.

She was locked up in a room.

Tom kitaplarını kilitli dolabına koydu.

Tom put his books in his locker.

Bu kapının kilitli olduğunu düşünmüştüm.

- I thought this door was locked.
- I thought that this door was locked.

- Kapı kilitli olabilir.
- Kapı kilitlenebilir.

The door may be locked.

Yardım edin! İçeride kilitli kaldım!

Help! I've been locked in!

Boşuna kilitli kapıyı açmaya çalıştı.

He tried in vain to open the locked door.

Mary mücevherlerini bankada kilitli tutar.

Mary keeps her jewels locked up in the bank.

Kapının kilitli olduğundan emin ol.

Make sure the door is locked.

Lütfen bu kapıyı kilitli tutun.

Please keep this door locked.

Tom kilitli kapıyı açmayı başardı.

Tom managed to open the locked door.

Bu senin kilitli dolabın mı?

Is this your locker?

Kapıyı kilitli bulduğunda Tom sinirlendi.

Tom got angry when he found the door locked.

Tom ofis kapısını kilitli buldu.

Tom found the office door locked.

Tom kilitli odaya girmeye çalıştı.

Tom tried to get into the locked room.

Tom gece kapılarını kilitli tutuyor.

Tom keeps his doors locked at night.

Tom, yurdunun dışında kilitli kaldı.

Tom got locked out of his dormitory.

Biz şimdi kapıları kilitli tutuyoruz.

We keep the doors locked now.

Tom evinin kilitli olduğunu söyledi.

- Tom said his house was locked.
- Tom said that his house was locked.

Sami pencerenin kilitli olmadığını biliyordu.

Sami knew the window didn't lock.

Kapının kilitli olduğunu bilmiyor muydun?

- Didn't you know that the door was locked?
- Didn't you know the door was locked?

Kapı kapalıydı, ama kilitli değildi.

The door was closed, but it wasn't locked.

Her öğrencinin kendi kilitli dolabı var.

- Each of the students has his own locker.
- Each student has their own locker.

Kilitli kapıyı açmayı boş yere denedi.

He tried in vain to open the locked door.

İçeriden kilitli olduğu için kapıyı açamadık.

We couldn't open the door because it was locked from the inside.

Tatillerimi evimin içinde kilitli geçirmek istemiyorum.

I don't want to spend my vacations locked inside my house.

Lütfen kapının kilitli olduğundan emin olun.

Please make sure that the door is locked.

Tom bize odanın kilitli olduğunu söyledi.

Tom told us that the room was locked.

- Kapı kilitli miydi?
- Kapı kilitlendi mi?

Was the door locked?

Her öğrencinin kilitli bir dolabı var.

Each student has a locker.

Bu kapı neden her zaman kilitli.

Why is this door always locked?

Dan silahı kilitli bir dolaba sakladı.

Dan hid the gun in a locker.

Bu kapının kilitli kaldığına emin olun.

Make sure this door stays locked.

Burada kal ve kapıları kilitli tut.

Stay here and keep the doors locked.

Tom yatak odası kapısını kilitli tutar.

Tom keeps his bedroom door locked.

O, bu sabahtan beri evde kilitli.

She's been locked in since this morning.

Tom'un kapısı kapalıydı ama kilitli değildi.

Tom's door was closed but not locked.

- Ben onu benim masanın üst çekmecesinde kilitli tuttum.
- Ben onu masamın üst çekmecesinde kilitli tuttum.

I kept it locked in my top desk drawer.

Gitmeden önce kapının kilitli olduğundan emin ol.

See to it that the door is locked before you leave.

Birisi beni dışarı çıkarsın. İçeride kilitli kaldım.

Let me out, somebody. I'm locked in.

Tom kilitli dolabını açtı ve kitaplarını çıkardı.

Tom opened his locker and took out his books.

- Sinirle kapıyı tıklattı.
- Öfkeyle kilitli kapıyı zorladı.

He angrily rattled the locked door.

Köpeğini sıcak bir arabanın içinde kilitli bırakma.

Don't leave your dog locked inside a hot car.