Translation of "Arızalı" in English

Saat arızalı.

The clock is defective.

Frenler arızalı.

The brakes are out of order.

Termostat arızalı.

The thermostat is defective.

Siren arızalı.

The siren is broken.

Bilgisayar arızalı.

The computer's malfunctioning.

Buz makinesi arızalı.

The ice machine is broken.

Yürüyen merdiven arızalı.

The escalator is broken.

Arızalı saat hemen onarılmalıdır.

The clock that got broken must be repaired right away.

Benim TV tekrar arızalı.

My TV is on the fritz again.

Bu saat arızalı görünüyor.

This clock seems to be malfunctioning.

Arızalı televizyonu yenisiyle değiştirdiler.

They replaced the defective TV with a new one.

Bu hizmet geçici olarak arızalı.

This service is temporarily out of order.

Arızalı ekipmanı toplayıp fabrikaya gönderelim.

Let's pack up the faulty equipment and return it to the factory.

Arızalı bir araba yolun ortasında duruyordu.

A broken-down car was standing in the middle of the road.

- Bu bozuk radyoyu tamir edebilir misin?
- Bu arızalı radyoyu onarabilir misin?

Can you fix this broken radio?