Translation of "Anlatmadı" in English

0.032 sec.

Examples of using "Anlatmadı" in a sentence and their english translations:

Tom, Mary'ye anlatmadı.

Tom didn't tell Mary.

Tom kimseye anlatmadı.

Tom didn't tell anybody.

Kimse sana anlatmadı mı?

Didn't anyone tell you?

Sami başka kimseye anlatmadı.

Sami didn't tell anybody else.

Tom her şeyi bize anlatmadı.

Tom didn't tell us everything.

O bana her şeyi anlatmadı.

He didn't tell me everything.

Tom tüm gerçeği Mary'ye anlatmadı.

- Tom didn't tell Mary the whole truth.
- Tom didn't tell Mary the entire truth.

Tom Mary'ye bütün hikayeyi anlatmadı.

Tom didn't tell Mary the whole story.

Fadıl bana hiçbir şey anlatmadı.

Fadil told me nothing.

Tom neler olduğunu Mary'ye anlatmadı.

Tom didn't tell Mary what was going on.

Tom bana ne olduğunu anlatmadı.

Tom didn't tell me what happened.

Tom, Mary'ye olanları hiç anlatmadı.

Tom never told Mary about what happened.

Tom polise her şeyi anlatmadı.

Tom didn't tell the police everything.

Tom bize fazla şey anlatmadı.

Tom hasn't told us much.

Tom, Mary'ye ne olacağını anlatmadı.

Tom didn't tell Mary what was going to happen.

Sami ne istediğini Leyla'ya anlatmadı.

Sami didn't tell Layla what he wanted.

Sami bu hikayeyi asla anlatmadı.

Sami has never told this story.

Tom bize niçin gelmemiz gerektiğini anlatmadı.

Tom didn't tell us why we should come.

O, sabahleyin bana hiçbir şey anlatmadı.

She didn't tell me anything in the morning.

Tom hayatında hiç bir hikaye anlatmadı.

Tom has never told a story in his life.

Tom henüz bize her şeyi anlatmadı.

Tom hasn't yet told us everything.

Mary kimseye ne yapıyor olduğunu anlatmadı.

Mary didn't tell anyone what she was about to do.

Tom sana bir şey anlatmadı mı?

Didn't Tom tell you anything?

Sami neye ihtiyaç duyduğunu Leyla'ya anlatmadı.

Sami didn't tell Layla what he needed.

Tom otuzuna kadar ne olduğunu kimseye anlatmadı.

Tom didn't tell anybody about what happened until he was thirty.

Gerçeği bilmesine rağmen, o bize hiçbir şey anlatmadı.

Though he knew the truth, he told us nothing.

- Neden kimse bize söylemedi?
- Neden kimse bize anlatmadı?

- Why didn't anybody tell us?
- Why didn't anyone tell us?

Tom, Boston'a neden onunla birlikte gitmesini istemediğini Mary'ye anlatmadı.

Tom didn't tell Mary why he didn't want her to go to Boston with him.

- Tom, Mary'ye neden bunu anlatmadı?
- Tom neden bundan Mary'ye bahsetmedi?

Why didn't Tom tell Mary about this?

- Tom sana tüm gerçeği anlatmadı.
- Tom sana bütün gerçeği söylemedi.

Tom didn't tell you the whole truth.

- Hiç kimse bize bir şey söylemedi.
- Hiç kimse bize bir şey anlatmadı.

- No one told us anything.
- Nobody told us anything.

- Tom neler olduğunu bana söylemedi.
- Tom olup bitenleri bana anlatmadı.
- Tom olanlardan bana bahsetmedi.

Tom didn't tell me what was happening.