Translation of "Aday" in English

0.015 sec.

Examples of using "Aday" in a sentence and their english translations:

Bir aday olarak,

As a candidate,

Seçimde aday oldu.

He stood for an election.

Ben aday komitesindeyim.

I'm on the nominating committee.

Tom aday değildir.

Tom isn't a candidate.

Kim aday gösterildi?

Who got nominated?

Tom bir aday.

Tom is a candidate.

Yeniden aday olmuyorum.

I'm not running for re-election.

İki aday başa baş.

The two candidates are neck and neck.

Belediye başkanlığına aday olmalısın.

You should run for mayor.

Valilik için aday olmalısın.

You should run for governor.

Sınıf başkanlığına aday olmalısın.

You should run for class president.

Onun için aday olacağım.

I'd be up for that.

Başkanlığa aday olmaktan vazgeçtim.

I gave up running for president.

Belediye başkanlığına aday oldum.

I ran for mayor.

Cumhurbaşkanlığı için aday ol.

Run for president.

Dan aday listesinin tepesinde.

Dan is at the top of the list of candidates.

Cumhuriyetçi aday seçimi kazandı.

The Republican candidate won the election.

Carter yeniden aday gösterildi.

Carter was re-nominated.

Kongre için aday oluyor.

He's running for Congress.

Aday desteğimizi hoş karşılamadı.

The candidate did not welcome our support.

Tom yeniden aday olmayacak.

Tom isn't up for re-election.

Tom'u aday olarak gösteriyorum.

I nominate Tom.

Belediye başkanlığına aday oldu.

He ran for mayor.

Biz aday için oy kullandık.

We voted for the candidate.

O, belediye başkanlığına aday olacak.

He is going to run for mayor.

O aday desteğimizi hak ediyor.

That candidate deserves our support.

Tom belediye başkanlığına aday olacak.

Tom is going to run for mayor.

O, dört ödül kategorisinde aday.

He is a nominee in four award categories.

Tom 300 aday arasından seçildi.

- Tom was chosen from 300 applicants.
- Tom was chosen from among 300 applicants.
- Tom was chosen among 300 applicants.

Mary 500 aday arasından seçildi.

Mary was chosen amongst 500 applicants.

Kraliçelik için altı aday vardı.

There were six candidates for queen.

O aday serbest ticaret yanlısı.

That candidate stands for free trade.

Belediye başkanlığı için aday olmayacağım.

I'm not going to run for mayor.

Tom bir aday olmadığını söyledi.

- Tom said he isn't a candidate.
- Tom said that he isn't a candidate.

O, başkanlık için aday gösterildi.

He was nominated for the presidency.

İki aday ustalık için mücadele ediyorlar.

The two candidates are struggling for mastery.

Kendisini resmen aday olarak ilan etti.

He officially announced himself as a candidate.

O, belediye başkanlığı için aday olacak.

He will run for mayor.

Tom iş için en iyi aday.

Tom is the best candidate for the job.

Tom sınıf başkanlığı için aday oluyor.

Tom is running for class president.

Neden öğrenci konseyi için aday olmuyorsun?

Why don't you run for student council?

Aday rakibi karşısında vahşi suçlamalar yaptı.

The candidate made wild accusations against his opponent.

O yeniden seçilmek için aday olurdu.

He would seek re-election.

Tom önümüzdeki yıl yeniden aday oluyor.

Tom is up for re-election next year.

Tom tekrar seçilmek için aday olmayacak.

Tom can't run for re-election.

Sınıf başkanlığı için herkes aday olabilir.

- Anyone may run for class president.
- Anyone can run for class president.

Tom başkanlığa aday olursa oyumu veririm.

If Tom ran for president, I'd vote for him.

Aile yabancılaşmasına en iyi aday olduğumuzu söylediler.

we were told we were now prime candidates for family estrangement.

Bay Smith belediye başkanlığı için bir aday.

Mr. Smith is a candidate for mayor.

Bu yılki ödül için altı aday var.

There are six nominees for this year's prize.

Bu iş için en iyi aday sensin.

You're the best candidate for this job.

O yıl cumhurbaşkanlığı için kim aday oldu?

Who ran for president that year?

Aday olabilmeniz için fotoğrafınızı yanınızda bulundurmak zorundasınız.

You need to attach your photo to the application form.

Tom sınıf başkanlığı için aday olmak istiyordu.

Tom wanted to run for class president.

Mümkün bir aday olarak Paul'ün adını önerdim.

I put Paul's name forward as a possible candidate.

Mary sınıf başkanlığı için aday olmak istedi.

Mary wanted to run for class president.

Devlet başkanlığına Bill Clinton' u aday gösterdiler.

They named Bill Clinton as their candidate for president.

Hiç kimse, onun yeniden aday olmasını beklemiyordu.

No one expected him to be a candidate again.

Nixon 1960 yılında cumhurbaşkanlığı için aday oldu.

Nixon had run for president in 1960.

Pierce yeniden-seçilmek için aday olmak istedi.

Pierce wanted to run for re-election.

Tom sınıf başkanlığına aday olmaya karar verdi.

Tom decided to run for class president.

Bu iş için en kuvvetli aday Tom.

Tom is the front-runner for this job.

Ben, başkan olarak Don Jones'u aday göstermek istiyorum.

I would like to nominate Don Jones as chairman.

Onlar onun belediye başkanlığı için aday olacağını söylüyor.

They say that he will run for mayor.

Bay Togawa belediye başkanlığı için aday olarak gösterildi.

Mr Togawa was nominated for mayor.

Tom belediye başkanlığı için aday olmaya karar verdi.

Tom decided to run for mayor.

Hem Tom hem de Mary aday olarak gösterildi.

Both Tom and Mary were nominated.

Bu seçimdeki her iki aday da sol kanattan.

Both the candidates in this election are left-wing.

Bu seçimdeki her iki aday da sağ kanattan.

Both the candidates in this election are right-wing.

Milli takım aday kadrosuna Anadoluspor'dan beş oyuncu çağrıldı.

Five players were invited by Anadoluspor to apply for the national team squad.

Başka bir ülkeden kısa süre önce ortadan kaybolmaya aday

which are formed from islands in the Pacific Ocean, are the two

Tim'in bu iş için uygun bir aday olduğunu düşünüyorum.

I think that Tim is a suitable candidate for this job.

3. aday oy almıyor. Toplamda yedi oy da burada verildi.

candidate 3 receives no vote. In total, all seven votes were given here.

Onun politikası hakkında soru sorulduğunda, aday sadece belirsiz cevaplar verdi.

Questioned about his policies, the candidate gave only vague answers.

Üç tam günlük mülakattan sonra aday sayısını iki ile sınırladık.

After three full days of interviews we've narrowed it down to two candidates.

1864 yılında Lincoln yeniden seçim için aday olmaya karar verdi.

In 1864, Lincoln decided to run for re-election.

- Tom belediye başkanlığı için yarıştı.
- Tom belediye başkanlığına aday oldu.

Tom ran for mayor.

Tom ve Mary ikisi de sınıf başkanlığı için aday oldu.

- Tom and Mary both ran for class president.
- Both Tom and Mary ran for class president.

Hem Tom hem de ben sınıf başkanlığı için aday olduk.

- Tom and I both ran for class president.
- Both Tom and I ran for class president.

Bu çok tartışılır ve muhtemelen bunun yanıtı yoktur, çok aday vardır.

it can be argued and probably there is no answer, there are many candidates.

Geçmişte demokratik parti aday listesi için oy verdim fakat bundan sonra Cumhuriyetçi partiyi destekleyeceğim.

In the past I used to vote for the Democratic ticket, but from now on I'll climb on the Republican bandwagon.

Tom yerel politikada aktif bir rol oynuyor ve gelecek yıl belediye başkanlığı için aday olmayı planlıyor.

Tom plays an active role in local politics and intends to run for the position of mayor next year.