Translation of "Açmalısın" in English

Bir ışık açmalısın.

You should have a light on.

Bütün pencereleri açmalısın.

You should open all the windows.

Cam sileceklerini açmalısın.

You should turn on the windshield wipers?

Televizyon için yer açmalısın.

You must make room for the television.

Belki şimdi onu açmalısın.

Maybe you should open it now.

Sanırım burada bir hesap açmalısın.

I think you should open an account here.

Yeni bir sayfa açmalısın ve mümkün olduğu kadar çok çalışmalısın.

You must turn over a new leaf and work as hard as possible.

Hindistan cevizi sütü almak için öncelikle hindistan cevizini kırarak açmalısın.

In order to get the coconut milk, you must first crack the coconut open.