Translation of "Açıklayamam" in English

0.274 sec.

Examples of using "Açıklayamam" in a sentence and their english translations:

Açıklayamam.

I can't explain.

- Onu açıklayamam.
- Bunu açıklayamam.

I can't explain it.

Anlamadığımı açıklayamam.

I can't explain what I don't understand.

Onu açıklayamam.

I can't explain that.

Bunu açıklayamam.

I can't explain this.

- Hiçbir şey açıklayamam.
- Hiçbir şeyi açıklayamam.

I can't explain anything.

- O hissi açıklayamam.
- O duyguyu açıklayamam.

I can't explain that feeling.

Her şeyi açıklayamam.

I can't explain everything.

Gerçekten nedenini açıklayamam.

I really can't explain why.

Şu anda açıklayamam.

I can't explain it right now.

Bunu sana açıklayamam.

- I can't explain it to you.
- I don't know how to explain this to you.

Bak, onu açıklayamam.

Look, I can't explain it.

Şimdi sana açıklayamam.

- I can't explain it to you now.
- I can't explain to you right now.

Şimdi her şeyi açıklayamam.

I can't explain everything now.

Bunun nasıl olduğunu açıklayamam.

I can't explain how it is.

Onu ben de açıklayamam.

- I can't explain it either.
- Neither can I explain it.

İkisi arasındaki farkı açıklayamam.

I can't explain the difference between the two.

Onu sana şimdi açıklayamam.

I can't explain it to you now.

"Onu nasıl açıklarsın?" "Açıklayamam."

"How do you explain that?" "I can't."

Öfke nöbetinin nedenini açıklayamam.

I can't explain the reason for your tantrum.

Ben hala onu açıklayamam.

I still can't explain that.

Ben gerçekten bunu açıklayamam.

I can't really explain it.

Bunun neden olduğunu açıklayamam.

I can't explain why it happened.

Onun nasıl olduğunu açıklayamam.

I can't explain how that happened.

Ben bile bunu açıklayamam.

Even I can't explain it.

Ben onu sana açıklayamam.

I won't explain it to you.

Bu ikisi arasındaki farkı açıklayamam.

I can't explain the difference between those two.

Tom'un onu nasıl yaptığını açıklayamam.

I can't explain how Tom did that.

Onun niçin okulda olmadığını açıklayamam.

I cannot account for her absence from school.

Bunu başka bir şekilde açıklayamam.

I can't explain it any other way.

Durumu bundan daha iyi açıklayamam.

I can't explain the situation better than that.

Her şeyi şu anda açıklayamam.

I can't explain everything right now.

Bunu daha iyi açıklayamam. Keşke açıklayabilseydim.

I can't explain it any better than that. I wish I could.

Niyesini açıklayamam, ama nasılını anlatabilirim sana.

I can't answer why, but I can tell you how.

Her şey çok hızlı oldu, gerçekten açıklayamam.

It all happened so fast, I can't really explain it.

- Bunların hiçbirini açıklayamam.
- Bunların hiçbirine bir açıklama getiremiyorum.

I can't explain any of it.