Translation of "Açığı" in English

Açığı inkar etme.

Don't deny the obvious.

Açığı kapatmayı umuyoruz.

We hope to cover the deficit.

Bu da güvenlik açığı oluşturuyormuş

this also creates a vulnerability

Burada kamu açığı neredeyse bir gelenek.

Here, public deficit is almost a tradition.

- Amerika Birleşik Devletleri'nin ticaret açığı büyüktür.
- Amerika Birleşik Devletlerinin büyük bir ticaret açığı var.

The United States has a large trade deficit.

Önümüzdeki yıllar için 125.000 hemşire açığı var.

We are short 125,000 nurses over the coming years.

Bir diğer ihtimal de şu güvenlik açığı

Another possibility is that the vulnerability

Değil mi Zoom şimdi güvenlik açığı var

Isn't there Zoom now the vulnerability

Kârdaki düşüş hasebiyle bütçe açığı ortaya çıkacaktır.

A budget deficit will occur because of a revenue shortfall.

Idman ve yarışma arasındaki açığı kapayarak gözler üzerimizdeyken

closing the gap between training and competition

Güvenlik açığı oluşturmamak için başka hiçbir program kullanmıyor adamlar

guys who are not using any other program to avoid creating a security vulnerability

Ve sonra ... sorun açığı var, kamu harcamaları ve borçları…

And then... there’s the issue of deficit, public spending and debt.... which in spite

Dev bir federal bütçe açığı, yıllardır Amerikan ekonomisinin başına bela oldu.

A huge federal budget deficit has been plaguing the American economy for many years.

Zayıflamanın tek yolu yediğinden daha fazla kalori yakarak bir kalori açığı oluşturmaktır.

The only way to lose weight is to create a caloric deficit by burning more calories than you eat.