Translation of "Yapabilirsiniz" in English

Bunu yapabilirsiniz.

You can do this.

İstediğinizi yapabilirsiniz.

- You are welcome to do anything you like.
- You're welcome to do anything you like.

Denerseniz yapabilirsiniz.

You can do it if you try.

Kendiniz yapabilirsiniz.

You can make your own.

Onu yapabilirsiniz.

- You can do it.
- You can make it.

- Denerseniz yapabilirsiniz.
- Eğer çalışırsanız bunu yapabilirsiniz.

You guys can do it if you try.

Hadi, bunu yapabilirsiniz.

Come on, you can do this.

Bunu nasıl yapabilirsiniz?

How do you do that?

Burada duş yapabilirsiniz.

- Here's where you can shower.
- You can shower here.

Bunu kendiniz yapabilirsiniz.

You can do that yourself.

Peki ne yapabilirsiniz onlarla?

What can you do?

Onu boş zamanınızda yapabilirsiniz.

You can do it at your leisure.

Siz arkadaşlar istediğinizi yapabilirsiniz.

You guys can do what you want.

- Onu yapabilirsin!
- Onu yapabilirsiniz.

- You can do it.
- You CAN do it.

İstediğiniz her şeyi yapabilirsiniz.

You may do anything you want.

Onu yapabilirsiniz, değil mi?

You can do it, can't you?

Parayla her şeyi yapabilirsiniz.

With money you can do everything.

Çok daha iyi yapabilirsiniz.

You can do so much better.

Macera başlıyor! Hadi, bunu yapabilirsiniz.

The adventure begins! [Bear] Come on, you can do this.

Siz de aynı şeyi yapabilirsiniz.

you can do the same thing.

Bu kadar büyük programlar yapabilirsiniz.

you can make these much bigger shows.

Eğer kafanıza koyarsanız onu yapabilirsiniz.

You can do it if you put your mind to it.

Siparişiniz için peşin ödeme yapabilirsiniz.

You may pay in advance for your order.

Acele etmeyin, yoksa hata yapabilirsiniz.

Take your time, or you may make some mistake.

Tabi ki yüzde 10 yapabilirsiniz.

Well, you can trip over 10 percent of the customers.

Öğretmenimiz diyor ki: "Elbette yapabilirsiniz."

Our teacher says: "Of course you can."

Bundan çok daha iyi yapabilirsiniz.

You can do so much better than that.

Ne zaman iş başı yapabilirsiniz?

When can you start working?

Bunu siz de kendi topluluğunuzda yapabilirsiniz.

And you can do this in your community too.

Unutmayın, bu sizin maceranız. Bunu yapabilirsiniz!

Remember, this is your adventure. You can do this!

- Ne istersen yapabilirsin.
- Ne isterseniz yapabilirsiniz.

You can do what you want.

Bahse girerim bundan daha iyisini yapabilirsiniz.

I'll bet you can do better than that.

Öyleyse kariyerinizde değerli olan şeyi nasıl yapabilirsiniz?

So, how can you actually do what's valuable in your careers,

Bir ayakkabı kutusuyla, bir iğne deliği kamerası yapabilirsiniz.

- You can build a pinhole camera with a shoe box.
- You can build a camera obscura with a shoe box.

- Siz de bunu yapabilirsiniz.
- Sen de bunu yapabilirsin.

You can do it, too.

Eğer herhangi biri bunu yapabiliyorsa, siz de yapabilirsiniz.

If anyone can do it, you can.

- Kendinize olan güveni asla kaybetmeyin. Yapmak istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz.
- İçinizdeki inancı asla kaybetmeyin... Yapmak istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz.

- Never lose faith in yourself. You can do everything you want to do.
- Don't ever lose the faith in yourself... You can do everything you want to do.

Hadi, bunu yapabilirsiniz. Bu size bağlı. Bir karar vermelisiniz.

Come on, you can do this. It's up to you. You gotta make a decision.

Ücretsiz olarak internet üzerinden bir bilgisayardan bilgisayara arama yapabilirsiniz!

You can make a computer-to-computer call on the internet for free!

Şimdi satın alabilir ve daha sonra krediyle ödeme yapabilirsiniz.

You can buy now and pay later with credit.

- Ne yapmak istersen yapabilirsin tabii ki de.
- Ne yapmak isterseniz yapabilirsiniz tabii ki de.
- Yapmak istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz, elbette.

- You can do whatever you want to, of course.
- You can do whatever you want to do, of course.

Sen un ve süt ve yumurta ile bir pasta yapabilirsiniz.

You can make a cake with flour and milk and an egg.

- Ne istersen yapabilirsin tabii ki de.
- Ne isterseniz yapabilirsiniz tabii ki de.

- You can do whatever you want to, of course.
- You can do whatever you want to do, of course.

- Bunu ben yapabiliyorsam sen de yaparsın.
- Bunu ben yapabiliyorsam siz de yapabilirsiniz.

If I can do this, you can, too.

Ödemeyi teslimatta nakit olarak ya da banka ve posta havalesi yoluyla yapabilirsiniz.

You can pay cash on delivery, by bank transfer or by postal order.

Bir dilin sahip olduğu kelimelerin sayısı sonludur, ama cümlelerin sayısı sonsuzdur, ki o oldukça ilginçtir. Sayısız cümle yapabilirsiniz.

The number of words that a language has is finite but the number of sentences is infinite, which is quite interesting. You can make countless numbers of sentences.