Translation of "örttü" in English

O, arabayı örttü.

She covered the car.

Omuzlarını battaniyeyle örttü.

She covered her shoulders with the blanket.

Tom yastıkla başını örttü.

Tom covered his head with his pillow.

Üzerime bir battaniye örttü.

She covered me with a blanket.

Polis, cesedi gazeteyle örttü.

The police covered the body with a sheet.

Tom battaniyesi ile başını örttü.

Tom covered his head with his blanket.

Tom hapşırdığı zaman ağzını örttü.

Tom covered his mouth when he sneezed.

Paltosunu onun omuzlarının üzerine örttü.

He draped his coat over her shoulders.

Gazeteyi açtı ve ölü çocuğu örttü.

He opened a newspaper and covered the dead child.

Tom, Mary'yi bir battaniye ile örttü.

Tom covered Mary with a blanket.

Onun uzun saçı yüzünün yarısını örttü.

Her long hair covered half her face.

Tom paltosunu Mary'nin omuzlarının üzerine örttü.

Tom draped his coat over Mary's shoulders.

Sami, Leyla'yı bir battaniye ile örttü.

Sami covered Layla with a blanket.

O, kanepede uyuyan çocuğun üzerine battaniye örttü.

She put the blanket over the child sleeping on the sofa.

Tom yeni aldığı masa örtüsüyle masayı örttü.

Tom covered the table with the new tablecloth he'd just bought.

Rossini operalarını bestelerken kendini birkaç battaniye ile örttü.

Rossini covered himself with several blankets while he compose his operas.

Tom bir battaniye aldı ve onu Mary'nin üzerine örttü.

Tom got a blanket and put it over Mary.