Translation of "Battaniye" in English

Battaniye nerede?

- Where is the blanket?
- Where's the blanket?

- Battaniye idrar kokuyordu.
- Battaniye sidik kokuyordu.

The blanket was stinking of urine.

Mültecilere battaniye sağladık.

We furnished the refugees with blankets.

Bir battaniye istiyorum.

I want a blanket.

Battaniye getirmiş miydin?

Did you happen to bring a blanket?

Battaniye hâlâ ıslak.

The blanket is still wet.

Hangi battaniye kirli?

Which blanket is dirty?

Birkaç battaniye al.

Get some blankets.

Bir battaniye getirdim.

I brought a blanket.

- Sana bir battaniye getireceğim.
- Sana bir battaniye alacağım.

I'll get you a blanket.

Hepimiz evinde battaniye var

We all have blankets in our homes

Bir battaniye daha istiyorum.

I'd like one more blanket.

Daha fazla battaniye yoktu.

There were no more blankets.

Bir battaniye alabilir miyim?

Can I get a blanket?

Tom'a bir battaniye verdim.

I gave Tom a blanket.

Üzerime bir battaniye örttü.

She covered me with a blanket.

O bir battaniye açtı.

She unfolded a blanket.

Yedi battaniye var mı?

Are there seven blankets?

Bagajda bir battaniye var.

There's a blanket in the trunk.

Tom bir battaniye getirdi.

Tom brought a blanket.

Yatağa iki battaniye koyun.

Put two blankets on the bed.

Ona bir battaniye verdim.

I gave him a blanket.

Genelde kaç battaniye kullanıyorsunuz?

How many blankets do you usually use?

Battaniye beni sıcak tutmuyor.

The blanket does not keep me warm.

Ekstra battaniye ister misin?

Do you want an extra blanket?

- Lütfen bana bir battaniye ver.
- Lütfen bana bir battaniye verin.

Please give me a blanket.

- Sana bir battaniye daha getirdim.
- Sana başka bir battaniye getirdim.

I brought you another blanket.

Bana bir battaniye getirir misin?

Could you bring me a blanket?

Sana bir battaniye alayım mı?

Can I get you a blanket?

Bir battaniye daha alabilir miyim?

Can I get another blanket?

Bu gece elektrikli battaniye kullanmalıyız.

We should use the electric blankets tonight.

Ben bir battaniye alabilir miyim.

May I have a blanket?

Tom'a bir battaniye almaya git.

Go get Tom a blanket.

Arka koltukta bir battaniye var.

There's a blanket in the back seat.

Kışın çift battaniye ile uyurum.

In the winter, I sleep under two blankets.

Biz evsizler için battaniye topluyoruz.

We're collecting blankets for the homeless.

Bana ekstra bir battaniye alın.

Get me an extra blanket.

Onlara bir battaniye almaya git.

Go get them a blanket.

Ona bir battaniye almaya git.

Go get him a blanket.

Ayaklarını bir battaniye ile ört.

Cover your feet with a blanket.

Tom bir battaniye olmadan uyudu

Tom slept without a blanket.

Bir battaniye daha ister misin?

Would you like another blanket?

Bir battaniye daha, iyi olurdu.

Another blanket would be nice.

Bu battaniye ile yaralı adamı örtün.

Cover up the injured man with this blanket.

Lütfen bana bir yedek battaniye ver.

- I need an extra blanket.
- Please give me a spare blanket.

O, onun üzerine bir battaniye koydu.

She laid a blanket over him.

Ben onun üzerine bir battaniye serdim.

I laid a blanket over her.

Tom Mary'nin üzerine bir battaniye koydu.

Tom laid a blanket over Mary.

Bir yastık ve battaniye alabilir miyim?

Could I have a pillow and blanket?

İhtiyacın varsa sana bir battaniye getirebilirim.

I could get you a blanket if you need one.

Tom, Mary'yi bir battaniye ile örttü.

Tom covered Mary with a blanket.

Dan bir battaniye ile ateşi söndürdü.

Dan put out the fire with a blanket.

Kış boyunca iki battaniye ile uyurum.

During winter I sleep with two blankets.

Tom kendini bir battaniye ile sardı.

Tom wrapped himself in a blanket.

Sami, Leyla'yı bir battaniye ile örttü.

Sami covered Layla with a blanket.

Uyku tulumu, battaniye filan da alın.

Bring sleeping bags, blankets and such.

BLütfen bana bir yastık ve battaniye verin.

Please give me a pillow and a blanket.

Tom bir battaniye almak için odasına gitti.

Tom went to his room to get a blanket.

Tom'un yatağı bir Pikachu battaniye ile örtülüdür.

Tom's bed is covered by a Pikachu blanket.

Bu battaniye Tom'u sıcak tutmaya yardım edecek.

This blanket will help keep Tom warm.

Tom bir battaniye ile Mary'nin omuzlarını dürttü.

Tom covered Mary's shoulders with a blanket.

O, kanepede uyuyan çocuğun üzerine battaniye örttü.

She put the blanket over the child sleeping on the sofa.

Tom, bir battaniye ve bir yastık istedi.

Tom asked for a blanket and a pillow.

Leyla, Sami'nin cesedinin üzerine bir battaniye attı.

Layla threw a blanket over Sami's body.

Sami, Leyla'nın cesedinin üstüne bir battaniye attı.

Sami threw a blanket over Layla's body.

Bir yastık ve bir battaniye alabilir miyim, lütfen?

May I have a pillow and a blanket, please?

Annem ona yeni bir battaniye satın almamı istedi.

Mum asked me to buy her a new blanket.

Bana bir yastık ve battaniye getirebilir misiniz, lütfen?

Could you bring me a pillow and blanket, please?

Bu gece soğuk olursa bir battaniye daha isteyin.

Ask for another blanket if it's cold tonight.

Rossini operalarını bestelerken kendini birkaç battaniye ile örttü.

Rossini covered himself with several blankets while he compose his operas.

Tom ateşi ıslak bir battaniye ile örterek söndürdü.

Tom put the fire out by covering it with a wet blanket.

Ya da yatağın üzerinde özel bir battaniye var mı?

or that special blanket on the bed?

Tom bir battaniye aldı ve onu Mary'nin üzerine örttü.

Tom got a blanket and put it over Mary.

Ben soğuğa karşı çok duyarlıyım. Bir battaniye daha alabilir miyim?

I'm very sensitive to cold. May I have another blanket?