Translation of "öptüğünü" in English

0.005 sec.

Examples of using "öptüğünü" in a sentence and their english translations:

Onu öptüğünü gördüm.

I saw you kissing him.

Tom'u öptüğünü duydum.

- I heard that you kissed Tom.
- I heard you kissed Tom.

Tom'u öptüğünü biliyorum.

- I know you kissed Tom.
- I know that you kissed Tom.

Tom'un Mary'yi öptüğünü gördüm.

- I saw Tom kiss Mary.
- I saw Tom kissing Mary.

Birinin Tom'u öptüğünü gördüm.

- I saw somebody kiss Tom.
- I saw someone kiss Tom.

Tom'un Mary'yi öptüğünü duydum.

I heard that Tom kissed Mary.

Birinin onu öptüğünü gördüm.

I saw somebody kiss him.

Kız arkadaşımı öptüğünü duyuyorum.

I hear that you kissed my girlfriend.

Tom'un Mary'yi öptüğünü sanmıyorum.

- I don't think Tom kissed Mary.
- I don't think that Tom kissed Mary.

Onun elini öptüğünü gördüm.

I saw him kiss your hand.

Tom'un seni öptüğünü gördüm.

I saw Tom kiss you.

Tom Mary'yi öptüğünü söylüyor.

Tom says he kissed Mary.

Dün Tom'u öptüğünü duydum.

- I heard that you kissed Tom yesterday.
- I hear that you kissed Tom yesterday.

Tom'un Mary'yi öptüğünü gördük.

We saw Tom kissing Mary.

Tom'un Mary'yi öptüğünü biliyoruz.

We know Tom kissed Mary.

Tom'un Mary'yi öptüğünü biliyorum.

- I know Tom kissed Mary.
- I know that Tom kissed Mary.

Ben Mary'nin Tom'u öptüğünü gördüm.

I saw Mary kiss Tom.

Seni kimin öptüğünü bilmek istemiyorum.

I don't want to know who kissed you.

Tom'un Mary'yi öptüğünü gerçekten görmedim.

I didn't actually see Tom kiss Mary.

Tom Mary'nin John'u öptüğünü gördü.

Tom saw Mary kissing John.

Tom'un Mary'yi öptüğünü mü düşünüyorsun?

Do you think Tom kissed Mary?

Tom'un John'ın eşini öptüğünü gördüm.

I saw Tom kissing John's wife.

Tom Mary'nin John'u öptüğünü biliyordu.

- Tom knew Mary had kissed John.
- Tom knew that Mary had kissed John.

Tom Mary'nin kendisini öptüğünü söylüyor.

Tom says Mary kissed him.

O Kızın kendini öptüğünü söyledi.

He said that that girl had kissed him.

Tom Mary'ye Alice'i öptüğünü söyledi.

Tom told Mary that he'd kissed Alice.

Tom Mary'nin kendisini öptüğünü söyledi.

- Tom said that Mary kissed him.
- Tom said Mary kissed him.

Tom onu kimin öptüğünü söyledi?

Who did Tom say kissed him?

Tom Mary'nin onu öptüğünü söyledi.

- Tom said that Mary kissed him.
- Tom said Mary kissed him.

Tom'un Mary'yi öptüğünü nasıl öğrendin?

How did you find out that Tom kissed Mary?

Tom'un dün Mary'yi öptüğünü düşündüm.

- I thought Tom kissed Mary yesterday.
- I thought that Tom kissed Mary yesterday.

Tom, Mary'nin John'u öptüğünü görmedi.

Tom didn't see Mary kissing John.

Tom'un Mary'yi öptüğünü kim söyledi?

- Who told you that Tom kissed Mary?
- Who did Tom say kissed Mary?

Tom, Mary'nin John'u öptüğünü düşünüyor.

- Tom thinks Mary kissed John.
- Tom thinks that Mary kissed John.

Tom, Mary'nin John'u öptüğünü biliyor.

- Tom knows Mary kissed John.
- Tom knows that Mary kissed John.

Tom'un Mary'yi öptüğünü nereden biliyorsun?

- How do you know Tom kissed Mary?
- How do you know that Tom kissed Mary?

Tom'un Mary'yi öptüğünü gerçekten gördün mü?

Did you actually see Tom kiss Mary?

Ben sadece Tom'un Mary'yi öptüğünü gördüm.

I just saw Tom kissing Mary.

Sanırım Tom'un Mary'yi öptüğünü asla görmedin.

I take it you've never seen Tom kiss Mary.

Onu öptüğünü gördüm. Bunu inkar etme!

I saw you kiss him. Do not deny it!

Tom'un Mary'yi öptüğünü gördüğüme yemin edebilirdim.

- I could have sworn I saw Tom kissing Mary.
- I could've sworn I saw Tom kissing Mary.

Tom'um Mary'yi öptüğünü gerçekten gördün mü?

Did you really see Tom kissing Mary?

Onlar Tom'un Mary'yi öptüğünü düşünüyor mu?

Do they think Tom kissed Mary?

Tom'un Mary'yi yanağından aceleyle öptüğünü gördüm.

I saw Tom give Mary a peck on the cheek.

Tom, Mary'nin John'u öptüğünü gördüğünde üzgündü.

Tom was upset when he saw Mary kissing John.

Tom, Mary'nin John'u öptüğünü gördüğünde sinirlendi.

- Tom got angry when he saw Mary kissing John.
- When Tom saw Mary kissing John, he got angry.

Gerçekten Tomun Mary'yi öptüğünü gördün mü?

Did you actually see Tom kissing Mary?

Tom'un beni nasıl öptüğünü hala hatırlıyorum.

I still remember how Tom used to kiss me.

Tom'un Mary'yi öptüğünü sana kim söyledi?

- Who told you Tom kissed Mary?
- Who told you that Tom kissed Mary?

Dün Tom'un Mary'yi öptüğünü gördüğümü düşündüm.

- I thought I saw Tom kissing Mary yesterday.
- I thought that I saw Tom kissing Mary yesterday.

Ahırın arkasında Tom'un Mary'yi öptüğünü gördüm.

I saw Tom kissing Mary behind the barn.

Dün Tom Mary'nin John'u öptüğünü gördü.

Tom saw Mary kissing John yesterday.

Tom Mary'nin John'u öptüğünü gördüğünü kimseye söylemedi.

Tom didn't tell anyone that he'd seen Mary kissing John.

Tom Mary'nin John'u öptüğünü gördüğünde şaşırmış görünüyordu.

Tom seemed surprised when he saw Mary kissing John.

Tom Mary'nin başka birini öptüğünü gördüğünde kızgındı.

Tom was furious when he saw Mary kiss someone else.

Belki Tom gerçekten Mary'nin John'u öptüğünü gördü.

Maybe Tom really did see Mary kissing John.

Tom'un Mary'nin John'u öptüğünü gördüğünü düşünüyor musun?

Do you think Tom saw Mary kissing John?

Tom Mary'nin John'u öptüğünü gördüğünde şok oldu.

Tom was shocked when he saw Mary kissing John.

Tom'u çocuklarından herhangi birini öptüğünü hiç görmedim.

I've never seen Tom kiss any of his children.

Tom'u kimin öptüğünü bilmiyorum ve umurumda değil.

I don't know who kissed Tom and I don't care.

Tom Mary'nin John'u öptüğünü gördüğünde kendini kontrol edemedi.

Tom couldn't control himself when he saw Mary kissing John.

Misafirlerden biri bana onların senin Tom'u öptüğünü gördüklerini söyledi.

One of the guests told me that they saw you kissing Tom.

- Dün Tom'un Mary'yi öptüğünü gördüm.
- Dün Tom'u Mary'yi öperken gördüm.

I saw Tom kissing Mary yesterday.

Kız arkadaşının başka bir erkeği öptüğünü gördüğünde onun yüzü daha sinirli oldu.

His face grew angrier when he saw his girlfriend kiss another guy.

Mary'nin Tom'u sevdiğini biliyorum ama dün onun başka bir kızı öptüğünü gördüm ve ona söylemem gerekip gerekmediğini bilmiyorum.

I know that Mary loves Tom, but I saw him kissing another girl yesterday and I don't know if I should tell her.