Translation of "öpüşürken" in English

0.003 sec.

Examples of using "öpüşürken" in a sentence and their english translations:

Onları öpüşürken yakaladım.

I caught them kissing.

Onları öpüşürken gördüm.

I saw them kissing.

Tom onları öpüşürken gördü.

Tom saw them kissing.

Sizleri öpüşürken görünce şaşırdım.

I was surprised when I saw you guys kissing.

Öpüşürken kazara dişleri çarptık.

We accidentally bumped teeth while kissing.

Tom öpüşürken gözlerini kapar.

Tom closes his eyes when he kisses.

Tom, Mary'yi John'la öpüşürken gördüğünü söyledi.

- Tom said he saw Mary kissing John.
- Tom said that he saw Mary kissing John.

Tom sizi Mary ile öpüşürken gördü.

Tom saw you kissing Mary.

Onu partide başka bir erkekle öpüşürken gördüm.

I saw her kissing another guy at the party.

Tom'u partide başka bir kızla öpüşürken gördüm.

I saw Tom kissing another girl at the party.

Tom, Mary'yi partide başka bir adamla öpüşürken gördü.

Tom saw Mary kissing another guy at the party.