Translation of "Dişleri" in English

0.013 sec.

Examples of using "Dişleri" in a sentence and their english translations:

Dişleri içeride.

The fangs... in

Dişleri sarı.

His teeth are yellow.

Dişleri yoktu.

They had no teeth.

Bebeklerin dişleri keskindir.

- Baby teeth are sharp.
- Milk teeth are sharp.

Onun dişleri beyazdı.

Her teeth were white.

Biz dişleri çektirdik.

We pulled out the teeth.

Onun dişleri yoktu.

They had no teeth.

Kaplumbağaların dişleri yoktur.

Turtles don't have teeth.

Bana dişleri göster.

Show me the tooth.

- Onun mükemmel dişleri var.
- Onun kusursuz dişleri var.

He has perfect teeth.

Onun dişleri bile var.

She has even teeth.

Timsahların keskin dişleri vardır.

Crocodiles have sharp teeth.

Hayvanların keskin dişleri vardır.

Animals have sharp teeth.

Kaplumbağaların dişleri var mı?

Do turtles have teeth?

Bir aslanın dişleri keskindir.

A lion's teeth are sharp.

Onun bütün dişleri sağlamdı.

All his teeth were sound.

Onun beyaz dişleri var.

He has white teeth.

Öpüşürken kazara dişleri çarptık.

We accidentally bumped teeth while kissing.

Filler dişleri için öldürüldü.

Elephants were killed for their ivory.

Deniz kaplumbağalarının dişleri yoktur.

Sea turtles don't have teeth.

Köpeklerin keskin dişleri vardır.

The dogs have sharp teeth.

Fil dişleri fildişinden yapılmıştır.

Elephant tusks consist of ivory.

- Bir filin dişleri geri alınamaz.
- Bir filin dişleri içeriye çekilemez.

An elephant's tusks cannot be retracted.

Dişleri içeride. Tamam, şimdi çıkaralım.

The fangs... in. [exhales Okay, let's take that off.

Oğlumun bütün ana dişleri çıktı.

All my son's adult teeth are in.

Oğlumun ön dişleri çarpık çıktı.

My son's front teeth have come in crooked.

Yaşlı adamın eksik dişleri var.

The old man has missing teeth.

Sivrisineklerin dişleri olduğunu biliyor muydun?

- Did you know that mosquitoes have teeth?
- Did you know mosquitoes have teeth?

Tom dişleri hakkında yalan söylüyor.

Tom is lying through his teeth.

Bu aptalın keskin dişleri var.

This imbecile has sharp teeth.

Bir filin dişleri geri alınamaz.

An elephant's tusks cannot be retracted.

Sağlıklı yetişkin dişleri kalıcı olmalıdır.

Healthy adult teeth should be permanent.

Onun inci gibi dişleri var.

She has pearly teeth.

Kunduzlar ağaçları dişleri ile kesebilir.

Beavers can cut down trees with their teeth.

Onun dişleri inci gibi beyaz.

His teeth are white like a pearl.

Tom'un dişleri her zaman çarpık.

Tom's teeth have always been crooked.

Tom'un çok beyaz dişleri var.

Tom has very white teeth.

Onlar Coca-Cola'nın dişleri erittiğini söylüyorlar.

They say Coca-Cola dissolves teeth.

Bu örümceğin çok büyük dişleri var.

This spider has very large fangs.

Onun hâlâ bebek dişleri var mı?

Does she still have baby teeth?

Onun güçlü kemik ve dişleri var.

He has strong bones and teeth.

Onun bir dizi çarpık dişleri var.

She has a set of irregular teeth.

Çok fazla sigara içmekten, dişleri sararmış.

His teeth are yellow from smoking too much.

Bu örümceğin büyük, sivri dişleri var.

This spider has big sharp fangs.

Sivri uçlu zehirli dişleri deriyi kolayca deler

Its needle-like fangs easily pierce the skin,

Dişlerini buraya koymalısınız. Dişleri eldivenin içinden geçer

you put the fangs, the fangs go through the glove,

Dişleri buraya koymalısınız, dişler eldivenin içinden geçer

you put the fangs, the fangs go through the glove,

Şimdi onun dişleri var ve o ısırabilir.

Now he has teeth and he can bite.

Tom o kadar üşümüştü ki dişleri gıcırdıyordu.

Tom was so cold his teeth were chattering.

- Onun beyaz dişleri var.
- Beyaz dişlere sahip.

She has white teeth.

Tom'un üst dişleri alt dişlerinden daha ilerde.

Tom has an overbite.

Güzel dişleri vardı. Onları göstermek için gülmekten hoşlanırdı.

She had nice teeth. She liked to laugh to show them off.

İnsanlar dişleri olmadan, saçları olmadan, hayalleri olmadan doğarlar. Ve aynı şekilde ölürler: dişleri olmadan, saçları olmadan ve hayalleri olmadan.

Man is born without teeth, without hair, and without illusions. And he dies the same way: without teeth, without hair, and without illusions.

Erkek çocuğu dişlerini fırçalamayı ihmal ettiği için kötü dişleri vardı.

The boy had bad teeth because he neglected to brush them.

Tom'un yirmilik dişleri yirmi dört yaşında diş hekimi tarafından çekildi.

Tom had his wisdom teeth taken out by a twenty-four year old dentist.

Bir yılanın tehlikeli tek kısmı vardır, o da zehri ve dişleri.

There's only one dangerous part of a snake and that's the venom and the fangs.

- Tom'un takma dişi var.
- Tom'un dişleri takma.
- Tom takma diş kullanıyor.

Tom has false teeth.

Bir sıçan uzun, sivri dişleri ve uzun bir kuyruğu olan küçük bir hayvandır.

A rat is a small animal with long, pointed teeth and a long tail.

Bir yılanın tehlikeli tek kısmı vardır, o da zehri ve dişleri. Tamam, hadi gidelim.

There's only one dangerous part of a snake and that's the venom and the fangs. Okay, let's go.