Translation of "ödemedi" in English

0.009 sec.

Examples of using "ödemedi" in a sentence and their english translations:

- Onlar faturayı ödemedi.
- Onlar hesabı ödemedi.

They didn't settle the bill.

Tom hesabı ödemedi.

Tom didn't pay the tab.

Tom vergilerini ödemedi.

Tom hasn't paid his taxes.

O, bana parayı ödemedi.

She didn't pay me the money.

Mary henüz faturayı ödemedi.

Mary hasn't paid the invoice yet.

O, kira payını ödemedi.

He has not paid his portion of the rent.

O, parayı geri ödemedi.

She didn't pay back the money.

Tom vergilerini zamanında ödemedi.

Tom didn't pay his taxes on time.

O hiçbir şey ödemedi.

She paid nothing.

Tom kirasını ödemedi daha.

Tom hasn't paid his rent yet.

Hiç kimse henüz ödemedi.

No one has paid yet.

Dan faturayı bile ödemedi.

Dan didn't even pay the bill.

Tom bir şey ödemedi.

Tom paid nothing.

Tom faturayı henüz ödemedi.

Tom hasn't paid the bill yet.

Tom hâlâ kirasını ödemedi.

Tom still hasn't paid his rent.

Tom onun payını ödemedi.

Tom didn't pay his share.

Tom para cezasını henüz ödemedi.

Tom hasn't paid the fine yet.

Tom henüz krediyi geri ödemedi.

Tom hasn't yet paid back the loan.

Tom bana bir şey ödemedi.

Tom didn't pay me anything.

Dan kirasını Linda'ya hiç ödemedi.

Dan never paid his rent to Linda.

Kimse bana bir şey ödemedi.

Nobody paid me anything.

Tom geçen ay kirasını ödemedi.

Tom didn't pay his rent last month.

Yaşlı çiftçi ona çok para ödemedi.

The old farmer did not pay him much money.

O, borcunu ödemedi ve gözden kayboldu.

He did not pay the debt and disappeared.

Tom henüz bu ayın kirasını ödemedi.

Tom hasn't paid this month's rent yet.

Görünüşe bakılırsa Tom henüz kirasını ödemedi.

Tom has apparently not yet paid his rent.

Onlar henüz bana bir şey ödemedi.

They haven't paid me anything yet.

Tom geçen ayın kirasını hâlâ ödemedi.

Tom still hasn't paid last month's rent.

- Tom kirasını ödememiş.
- Tom kirasını ödemedi.

Tom hasn't paid his rent.

Onun suyunu kestiler çünkü o faturayı ödemedi.

They cut off his water because he didn't pay the bill.

Tom bana ödeyeceğini söylediği kadar para ödemedi.

Tom didn't pay me as much as he said he'd pay.

Tom görünüşe göre kira bedelini henüz ödemedi.

Tom apparently hasn't paid his rent yet.

Tom bunun için para ödemedi, ben ödedim.

Tom didn't pay for that, I did.

Tom bana borçlu olduğu parayı henüz geri ödemedi.

Tom hasn't yet paid back the money he owes me.

Tom bana ödeyeceğine söz verdiği kadar çok ödemedi.

- Tom didn't pay me as much as he promised he would.
- Tom didn't pay me as much as he promised that he would.

Tanıdığım kimse bir araba için hiç etiket fiyatını ödemedi.

Nobody I know ever paid sticker price for a car.

Ona biraz para ödünç para verdim ama onu henüz geri ödemedi.

I lent him some money, but he hasn't paid it back yet.