Translation of "Vergilerini" in English

0.016 sec.

Examples of using "Vergilerini" in a sentence and their english translations:

Vergilerini ödedin mi?

Have you paid your taxes?

Tom vergilerini öder.

Tom pays his taxes.

Tom vergilerini ödemedi.

Tom hasn't paid his taxes.

Ona vergilerini ödemesi hatırlatıldı.

He was reminded to pay his taxes.

Tom vergilerini zamanında ödemedi.

Tom didn't pay his taxes on time.

Onlar gümrük vergilerini ödediler.

They paid customs duties.

Tom vergilerini dosyalamayı unuttu.

Tom forgot to file his taxes.

Vergilerini kendin mi hesaplıyorsun?

Do you do your own taxes?

Herkes vergilerini ödemeyi göze alamadı.

Not everyone could afford to pay their taxes.

Vergilerini ödeyip ödemediğini Tom'a soralım.

Let's ask Tom if he paid his taxes.

Jack vergilerini ödemekten kaçınmaya çalıştı.

Jack tried to evade paying his taxes.

Bütün Amerikalılar vergilerini ödemek zorundadır.

All Americans have to pay their taxes.

Başkan Arthur gümrük vergilerini düşürmek istedi.

President Arthur wanted to reduce the tariffs.

Amerikalılar vergilerini hesaplamak için saatlerini harcarlar.

Americans have to spend hours figuring out their taxes.

Tom ve Mary vergilerini zamanında ödemediler.

Tom and Mary didn't pay their taxes on time.

Mevcuttur ve uluslararası çabalar karbon vergilerini empoze ve

also methane and nitrous oxide, and at a time when international

İhracaat vergilerini düşürme müzakerelerimiz büyük bir başarısızlıkla sonuçlandı..

Our negotiations to lower export taxes suffered a big setback.

Politikacı bütün vergilerini ödediğini ve yasadışı hiçbir şey yapmadığını söyledi.

The politician said that he had paid all his taxes and done nothing illegal.

"Sen vergilerini ödemek için mi buradasın?" "Tam olarak değil." "Gwonam! Ben seni tatilde sanıyordum!"

"You're here to pay your taxes?" "Not quite." "Gwonam! I thought you were on vacation!"