Translation of "öğreneceğim" in English

Öğreneceğim.

I will learn.

- Ben Esperanto öğreneceğim.
- Esperantoca öğreneceğim.

I will learn Esperanto.

Sanırım öğreneceğim.

- I suppose I'm going to find out.
- I suppose that I'm going to find out.

Fransızca öğreneceğim.

I'm going to learn French.

Almanca öğreneceğim.

- I'm going to learn German.
- I'll learn German.

Yarın öğreneceğim.

I'll find out tomorrow.

Ben Esperanto öğreneceğim.

I will learn Esperanto.

Esperantoyu nerede öğreneceğim?

Where do I learn Esperanto?

Tatilde yüzmeyi öğreneceğim.

I am going to learn to swim over the holiday.

Neler olduğunu öğreneceğim.

- I'm going to find out what's going on.
- I'll find out what happened.

Sanırım, yakında öğreneceğim.

I guess I'll find out soon enough.

Bilmiyorum ama öğreneceğim.

I don't know, but I'm going to find out.

Senin için öğreneceğim.

I'll find out for you.

Ben Almanca öğreneceğim.

- I'm going to learn German.
- I'll learn German.

Eninde sonunda öğreneceğim.

I'm going to find out eventually.

Gerçeği Tom'dan öğreneceğim.

I'll get the truth from Tom.

Biraz Berberice öğreneceğim.

I'm gonna learn some Berber.

Almanya'ya gidersem Almanca öğreneceğim.

If I go to Germany, I will learn German.

Gelecek dönem Fransızca öğreneceğim.

I'm going to study French next semester.

Bu yıl Özbekçe öğreneceğim.

I will learn Uzbek this year.

Neler olup bittiğini öğreneceğim.

I'll find out what's going on.

Sizden çok şey öğreneceğim.

I am going to learn a lot from you.

Gelecek yıl Fransızca öğreneceğim.

I'm going to study French next year.

Bu derste ne öğreneceğim?

What will I learn in this course?

Ne yapılması gerektiğini öğreneceğim.

I'm going to find out what needs to be done.

Sorunun ne olduğunu öğreneceğim.

I'm going to find out what the problem is.

Sanırım önümüzdeki hafta öğreneceğim.

I guess I'll find out next week.

Deniz hakkında ne öğreneceğim?

What would I know about the sea?

Birlikte ingilizce öğreneceğim birine bakıyorum.

I am looking for someone to learn English with.

İlacın nasıl işe yaradığını öğreneceğim.

I will find out how the medicine works.

Toplantının ne zaman olduğunu öğreneceğim.

I'll find out when the meeting is.

Tom'un gitmek isteyip istemediğini öğreneceğim.

I'll find out if Tom wants to go.

Senden öğreneceğim çok şey var.

I have a lot to learn from you.

Birlikte İngilizce öğreneceğim birini arıyorum.

I'm looking for someone with whom to learn English.

Yakında Tom'un ne yaptığını öğreneceğim.

I'll soon find out what Tom has been doing.

Tom'un Fransızca konuşabilip konuşamayacağını öğreneceğim.

I'll find out whether Tom can speak French or not.

Bundan sonra daha çok Fransızca öğreneceğim.

I'll study French harder from now on.

Henüz bilmiyorum ama yeterince kısa sürede öğreneceğim.

I don't know yet, but I'll find out soon enough.

Hâlâ Tom'tan öğreneceğim çok şey varmış gibi hissediyorum.

I still feel like I have a lot to learn from Tom.

Yarın akşam onunla akşam yemeği yiyeceğim, böylece o zaman onun fikrini öğreneceğim.

I'm going to have dinner with him tomorrow night, so I'll feel him out then.