Translation of "çizmek" in English

0.006 sec.

Examples of using "çizmek" in a sentence and their english translations:

Resim çizmek zor.

That's hard to picture.

Bir ağaç çizmek istiyorum.

I would like to draw a tree.

Ben resim çizmek istiyorum.

I would like to draw.

Onların işi planlar çizmek.

Their job is to draw plans.

Japon bayrağını çizmek çok kolaydır.

Drawing the Japanese flag is very easy.

Bir kalabalık çizmek zor olmayacak.

Drawing a crowd won't be hard.

Aşk ve arkadaşlık arasındaki sınırı çizmek çok zordur.

It is very difficult to draw the boundary between love and friendship.

- Kendi yolumu çizmek zorundayım.
- Kendi yolumu yapmak zorundayım.

I have to make my own way.

Küçük çocuk bir resim çizmek için renkli kalem kullanmaktadır.

The young child uses crayons to draw a picture.