Translation of "çözeceğini" in English

Sorunu nasıl çözeceğini bilmiyor.

He does not know how to solve the problem.

Tom bilmeceyi nasıl çözeceğini bulamadı.

Tom couldn't figure out how to solve the puzzle.

Tom problemi nasıl çözeceğini bilmiyor.

Tom doesn't know how to solve the problem.

Lütfen nasıl çözeceğini bilmeme izin ver.

Please let me know how you are going to solve it.

Bu bulmacayı nasıl çözeceğini biliyor musun?

Do you know how to solve this riddle?

Tom bu sorunu nasıl çözeceğini bilmiyordu.

Tom didn't know how to solve this problem.

Tom'un bunu kendi başına çözeceğini düşünmüştüm.

- I thought Tom would figure it out for himself.
- I thought that Tom would figure it out for himself.

Tom sorunu nasıl çözeceğini bilmediğini söyledi.

- Tom said he doesn't know how to solve the problem.
- Tom said that he doesn't know how to solve the problem.

Tom, problemi nasıl çözeceğini bilmediğini söylüyor.

Tom says he doesn't know how to solve the problem.

O, ona bulmacayı nasıl çözeceğini açıkladı.

She explained to him how to solve the puzzle.

Tom, sorunu nasıl çözeceğini bilmediğini söyledi.

- Tom said he didn't know how to solve the problem.
- Tom said that he didn't know how to solve the problem.

Tom bilmeceyi nasıl çözeceğini Mary'ye açıklamaya çalıştı.

Tom tried to explain to Mary how to solve the puzzle.