Translation of "Çin'deki" in English

Çin'deki internetin büyümesi gözardı edilmemeli

the growth of the Chinese internet should not be dismissed,

Uygurlar için Çin'deki kampların kanıtı için

are scouring the Internet for evidence

( ''Çİn'deki banka borçlarının yarısını develete ait bankalardan

“More than half of the bank debt in China consists of loans from state-owned banks to

Çin'deki birçok yerde, ejderha kralın tapınakları vardı.

In many places in China, there were temples of the dragon-king.

O, Çin'deki herkesin Esperanto konuştuğunu hayal ediyor.

He dreams that everybody in China speaks Esperanto.

Poyang Gölü Çin'deki en büyük tatlısu gölüdür.

Poyang Lake is the largest freshwater lake in China.

Çin'deki kirlilik Doğu Avrupa'da olduğu gibi gittikçe kötüleşiyor.

As in Eastern Europe, pollution in China is getting worse and worse.

Bu model Çin'deki özel ekonomik bölgeler ile aynı ve

is the same as the special economic zones that the Chinese have and that we like so

Adalar üzerindeki anlaşmazlık nedeniyle, Çin'deki birçok Japon işletmelerine saldırı yapıldı.

Due to the dispute over the islands, many Japanese businesses in China have been attacked.

Çin'deki rakiplerinin rekabetiyle yüzleşemiyorlar, Güney Kore ya da ABD ve Almanya

can´t face the competition of their rivals in China, South Korea or even United States

Ve ayrıca, borçların çoğunluğu donmuş durumda yani Çin'deki asıl borç çok daha

And, besides, much of this debt is opaque, so the actual debt in China could be much