Translation of "Ediyor" in Finnish

- Komşusundan nefret ediyor.
- Komşularından nefret ediyor.

Hän vihaa naapuriaan.

- Sizi rahatsız ediyor muyum?
- Rahatsız ediyor muyum?

- Häiritsenkö minä sinua?
- Olenko minä sinulle vaivaksi?
- Häiritsenkö minä teitä?

- Seni rahatsız ediyor muyum?
- Rahatsız ediyor muyum?

- Häiritsenkö minä sinua?
- Olenko minä sinulle vaivaksi?

Amayas dua ediyor.

Amayas rukoilee.

Tom dua ediyor.

Tomi rukoilee.

Tom yardım ediyor.

- Tom auttaa.
- Tomi on auttamassa.

Tom tereddüt ediyor.

Tom epäröi.

Tartışmalar devam ediyor.

- Väittelyt jatkuvat.
- Keskustelut jatkuvat.

Tom dans ediyor.

Tom tanssii.

Ebeveynlerim ziyaret ediyor.

- Vanhempani ovat käymässä.
- Vanhempani ovat kylässä.
- Mun vanhemmat on käymässä.

Süreç devam ediyor.

Tällä hetkellä käsittely on kesken.

- Bunu hayal ediyor muyum?
- Ben bunu hayal ediyor muyum?

Kuvittelenko minä tämän?

Yerlerini seslerinden tespit ediyor.

kuuntelemalla niiden ääntelyä.

...başka duyularıyla hareket ediyor.

se turvaa muihin aisteihinsa.

Tom yenildiğini kabul ediyor.

Tom myöntää, että hänet päihitettiin.

Onun güvenliğinden endişe ediyor.

Hän on huolissaan tämän turvallisuudesta.

Tom, Mary'yi teselli ediyor.

Tomi lohduttaa Maria.

Tatoeba bana hakaret ediyor!

Tatoeba syytää minulle loukkauksia!

İşim beni meşgul ediyor.

Työni pitää minut kiireisenä.

Herkes sana hizmet ediyor.

- Kaikki odottavat sinua.
- Kaikki odottavat teitä.

Ondan nefret ediyor musun?

- Vihaatko sitä?
- Inhoatko sitä?

Tom'a yardım ediyor musun?

Autatko sinä Tomia?

Şaka ediyor olmak zorundasın!

- Et ole tosissasi!
- Et voi olla tosissasi.

O beni rahatsız ediyor.

- Se vaivaa minua.
- Se kiussaa minua.

Tom yalnız seyahat ediyor.

Tom on ollut yksin matkoilla.

Çocuklarımız bizden nefret ediyor.

Lapsemme vihaavat meitä.

Sizi rahatsız ediyor muyuz?

- Häiritsemmekö sinua?
- Häiritsemmekö teitä?
- Häiritääksme sua?
- Häiritääksme teitä?

Bu beni rahatsız ediyor.

Tämä ärsyttää minua.

O örümceklerden nefret ediyor.

Hän vihaa hämähäkkejä.

Tom, Mary'yle sohbet ediyor.

Tomi juttelee Marin kanssa.

Tom bizden nefret ediyor

Tomi vihaa meitä.

Depremler binaları yok ediyor.

Maanjäristykset tuhoavat rakennuksia.

Herkes ondan nefret ediyor.

Kaikki vihaavat häntä.

İmparatoriçe, Avustralya'yı ziyaret ediyor.

Keisarinna on vierailulla Australiassa.

Ebeveynlerin benden nefret ediyor.

Vanhempasi vihaavat minua.

Tom bana yardım ediyor.

Tomi auttaa minua.

Tom kendinden nefret ediyor.

Tom vihaa itseään.

Tom onu hak ediyor.

Tom ansaitsee sen.

Benden nefret ediyor musun?

Vihaatko sinä minua?

Oğlum sadece aylaklık ediyor.

Poikani vain laiskottelee.

Neden sizi rahatsız ediyor?

Miksi se vaivaa sinua?

O, kırsalda ikamet ediyor.

- Hän asuu maaseudulla.
- Hän asuu maalla.

Tom ödülü hak ediyor.

Tom ansaitsee palkinnon.

- Kredi kartlarını kabul ediyor musunuz?
- Kredi kartları kabul ediyor musunuz?

- Käykö teillä luottokortti?
- Voinko maksaa luottokortilla?

Yine de katliam devam ediyor.

Siitäkin huolimatta verenvuodatus jatkuu.

Kokusunu bırakarak gücünü afişe ediyor.

Se mainostaa voimaansa hajullaan.

Sokucu denizşakayıkları engel teşkil ediyor.

Pistelevät merivuokot ovat sen tiellä.

Dişi lider burnunu takip ediyor.

Matriarkka seuraa nenäänsä.

Mayuko müziğe göre dans ediyor.

Mayuko tanssii musiikin tahtiin.

Kediler genellikle köpeklerden nefret ediyor.

Yleensä kissat vihaavat koiria.

Kaza resmi beni hasta ediyor.

Tulee paha olo kun näen sen valokuvan onnettomuudesta.

O her zaman şikâyet ediyor.

- Hän valittaa jatkuvasti.
- Aina hän valittaa.

Onun eylemi saygıyı hak ediyor.

Hänen toimensa ansaitsee kunnioitusta.

Neden teknoloji benden nefret ediyor?

Miksi teknologia vihaa minua?

Yaşlı insanlar saygıyı hak ediyor.

Vanhat ihmiset ansaitsevat kunnioitusta.

O, güvenliğin için endişe ediyor.

Hänen on huolissaan sinun turvallisuudestasi.

Tom neden Mary'den nefret ediyor?

Miksi Tom vihaa Maryä?

O daha fazlasını hak ediyor.

Hän ansaitsee enemmän.

Erkek kardeşim benden nefret ediyor.

Veljeni vihaa minua.

Kız kardeşim benden nefret ediyor.

Siskoni vihaa minua.

Tom da beni mutlu ediyor.

Tom saa minutkin iloiseksi.

Bana çıkma teklif ediyor musun?

Yritätkö pyytää minua treffeille?

Hala benden nefret ediyor musun?

Vihaatko minua vielä?

Tom dans etmekten nefret ediyor.

Tomi vihaa tanssimista.

Tom tek başına seyahat ediyor.

Tomi matkustaa yksin.

Her çaba ödülü hak ediyor.

Jokainen ponnistus tarvitsee palkinnon.

Tom Fransızca konuşabileceğini iddia ediyor.

Tom väittää, että hän osaa puhua ranskaa.

Fransızcadan hâlâ nefret ediyor musun?

Vihaatko sinä vieläkin ranskaa?

Tom Cadılar bayramından nefret ediyor.

Tom vihaa halloweenia.

Mary Cadılar bayramından nefret ediyor.

Mari inhoaa halloweenia.

Tom, Mary'yi Twitter'da takip ediyor.

Tom seuraa Maria Twitterissä.

Neden herkes Tom'dan nefret ediyor?

Miksi kaikki vihaavat Tomia?

O niçin Molly'den nefret ediyor?

Miksi hän vihaa Mollya?

Bak! İki çocuk kavga ediyor.

Katso! Kaksi poikaa tappelee.

Bu seni neden rahatsız ediyor?

Miksi se vaivaa sinua?

O neden seni rahatsız ediyor?

Miksi se vaivaa sinua?

Bu seni rahatsız ediyor mu?

Häiritseekö se sinua?

Tatoeba Esperantomun gelişmesine yardım ediyor.

Tatoeba auttaa teroittamaan esperantontaitojani.

O, onu yaptığını inkar ediyor.

Hän kieltää tehneensä sen.

Zaman her şeyi yok ediyor.

Aika tuhoaa kaiken.

Tom adımı yanlış telaffuz ediyor.

Tom ääntää nimeni väärin.

Bizim hakkımızda endişe ediyor musun?

Oletko huolissasi meistä?

Bu beni de rahatsız ediyor.

- Se harmittaa minua myös.
- Se ärsyttää minua myös.

Tom hâlâ benden nefret ediyor.

- Tomi vihaa minua yhä.
- Tomi vieläkin vihaa minua.

Tom bu şeylerden nefret ediyor.

Tom vihaa näitä asioita.

Tom kız kardeşimle flört ediyor.

Tomi seurustelee siskoni kanssa.

Tom aylardır bana zorbalık ediyor.

Tom on kiusannut minua kuukausien ajan.

Sanırım Tom benden nefret ediyor.

- Luulen, että Tom vihaa minua.
- Luulen Tomin vihaavan minua.

Kredi kartı kabul ediyor musunuz?

- Käykö teillä Visa?
- Voiko täällä maksaa Visalla?

Bay Berg size yardım ediyor.

Herra Berg auttaa sinua.

Tarih yine kendini tekrar ediyor.

Historia toistaa jälleen itseään.

Erkek kardeşim beni deli ediyor.

Minun veljeni tekee minut hulluksi.

O bir köprü inşa ediyor.

Hän rakentaa siltaa.

- Tom gerçekten nedense benden nefret ediyor.
- Tom gerçekten bir nedenle benden nefret ediyor.

Jostain syystä Tomi vihaa minua todella paljon.

...nadir rastlanan bir vaha tespit ediyor.

paljastavat harvinaisen keitaan.