Translation of "Aldım" in Arabic

0.008 sec.

Examples of using "Aldım" in a sentence and their arabic translations:

- Kitabı aldım.
- Ben kitabı aldım.

- أخذت الكتاب.
- أخَذْتُ الكِتابَ

Aldım da.

وقد حدث هذا بالفعل.

Carmenia'yı aldım,

أخذت كارمنيا ،

Mesajını aldım.

- قبلتُ رسالتك بالأمس.
- حصلتُ على رسالتك بالأمس.

- Onu dün aldım.
- Bunu dün aldım.

اشتريته بالأمس.

- Dün bir kitap aldım.
- Dün kitap aldım.
- Dün bir kitap satın aldım.

إشتريت كتاباً بالأمس.

Evet, arabamı aldım.

ونعم، حصلت على سيارتي.

Mektubunu dün aldım.

- وصلتني رسالتك بالأمس.
- استلمت رسالتك البارحة.

Ona dergi aldım.

أشتريت مجلة لها .

Birkaç pul aldım.

اشتريت بضع طوابع بريدية.

Onu ödünç aldım.

استعرته.

Yastığını ödünç aldım.

استعرت وسادتك.

- Ben kırmızı bir kravat aldım.
- Kırmızı bir kravat aldım.

اِشتريت ربطة عنق حمراء.

- Dün bir kitap aldım.
- Dün bir kitap satın aldım.

إشتريت كتاباً بالأمس.

Rahat bir nefes aldım

وقد تنفست الصعداء،

Hemen kendi kayağımı aldım

اشتريت مباشرة لوح التزلج الخاص بي

Bu dilden intikamımı aldım.

لقد انتقمت من تلك اللغة.

Bir Minecraft sunucusu aldım.

لذا قمت باستئجار خادم للعبة ماين كرافت،

Ben bir saat aldım.

اشتريت ساعة.

Ona bir saat aldım.

ابتعتُ لهُ ساعة.

Dün onun mektubunu aldım.

استلمت رسالتها البارحة.

Bu bisikleti ücretsiz aldım.

حصلت على هذه الدراجة مجاناً.

Ben senin tavsiyeni aldım.

عملت بنصيحتك.

Onu on dolara aldım.

إشترىته عشر دولار

Kahvaltıdan önce duş aldım.

استحممت قبل تناول الإفطار.

Kitapçıdan birkaç kitap aldım.

اشترىت عدد قليل من الكتب من المكتبة.

Bir araba ödünç aldım.

لقد استعرت سيارة.

Kartını az önce aldım.

- تلقّيت بطاقتك للتّو.
- وصلتني بطاقتك للتّو.

- Kullanılmış bir telefon satın aldım.
- İkinci el bir telefon satın aldım.

اشتريت جوال مستعمل.

Bir jeton aldım, annemi aradım.

أخذت عملة معدنية واتصلت بأمي.

Ardından, kötü bir karar aldım.

وحينها اتخذت قراراً حاطئًا.

Eleştiri ve toksiklikten payımı aldım.

تعرضت لقدرٍ كبير من النقد والإساءة.

Bu yüzden araştırmamı beklemeye aldım

لذلك أجلت بحثي،

Çok büyük, güçlü tepkiler aldım.

وكانت الاستجابة غامرة.

Oradayken beklenmedik bir hediye aldım.

عندما كنت هناك تلقيتُ هدية غير متوقعة.

Çok dikkatliydim fakat soğuk aldım.

كنتُ حذراً جداً، لكنني أصبتُ بنزلةِ برد.

Saat dörde doktordan randevu aldım.

أخذت موعداً مع الطبيب عند الرابعة.

Ben bir kitap satın aldım.

إشتريت كتاباً.

Bu kitabı ondan ödünç aldım.

أنا إقترضت هذا الكتاب منه.

Ben yeni bir araba aldım.

اشتريتُ سيارةً جديدةً.

Ben bir araba satın aldım.

اشتريت سيارة.

Ben cam bir vazo aldım.

- إشتريتُ مزهريةً زجاجيةً.
- إشتريتُ إناءً من الزجاج.

Hayvanlar hakkında bir kitap aldım.

اشتريت كتاباً عن الحيوانات.

Ona bir saat satın aldım.

اشتريت له ساعة.

- Kırmızı bir spor araba aldım.
- Ben kırmızı bir spor otomobil satın aldım.

اِشتريت سيارة رياضية حمراء.

Ama onlardan üç belirgin ders aldım.

لكني لاحظت ثلاثة دروس مميزة علموني إياها.

Sütyen ölçümle ilgili bazı sorular aldım.

وتلقيت بعض الأسئلة عن حجم حمّالة الصدر.

Yaşadığım şeyi anlayan insanlardan haber aldım.

من الذين أدركوا ما كنت أنا عليه وما كنت أمر به.

Florida'daki genç bir kızdan haber aldım,

لقد استمعت إلى فتاة يافعة من فلوريدا

Binlerce mektup ve e-posta aldım.

جاءتني العديد من الرسائل والخطابات.

Onun hakkında bildiğim her şeyi aldım --

أخذت كل ما أعرفه عن الكوميديا

Sınıftaki en yüksek notlardan birini aldım.

وفي الحقيقة حصلت على واحدة من أعلى الدرجات على مستوى الصف.

Ben iki şişe süt satın aldım.

اِشتريت زجاجتَي حليب.

Geçen ay yeni bir bilgisayar aldım.

- اشتريت كمبيوتر جديد الشهر الفائت.
- اشتريت حاسوباً جديداً الشهر الماضي.

Bir saat aldım, sonraki gün kaybettim.

إشتريتُ ساعةً وأضعتها في اليومِ التالي.

Ona güzel bir elbise satın aldım.

اشتريت لها فستاناً جميلاً.

Elime bir silah değil bir kamera aldım.

اخترت أن ألتقط الكاميرا بدل السلاح.

Üç ay sonra bir e-posta aldım.

لكن بعد ثلاثة أشهر وصلني بريد إلكتروني

Ve İyiliksevenlerdeki gönüllü işimden çok keyif aldım

وقد استمتعت بعملي التطوعي في السامريون

Dairemi kiraya verdim, bir araba ödünç aldım

أجّرت شقتي، واستعرت سيارة

Daha süslü, daha pahalı kıyafetler satın aldım.

اشتريت ثياباً فاخرة وغالية.

Ve Kalahari'de çalıştığım usta izcilerden ilham aldım.

‫ومن أولئك مقتفي الآثار البارعين‬ ‫الذين عملت معهم في "كالاهاري".‬

Ben bunu Amerika Birleşik Devletleri'ndeyken satın aldım.

لقد اشتريت هذا عندما كنت في الولايات المتحدة.

Doktora görünmek için saat dörde randevu aldım.

أخذت موعداً مع الطبيب عند الرابعة.

Japonya ile ilgili bulabildiğim her kitabı aldım.

اِشتريت كل كتاب وجدتّه عن اليابان.

Dün Fransızca yazılmış bir e-posta aldım.

وصلني بريد إلكتروني الأمس مكتوب بالفرنسية.

Geçen hafta yeni bir araba satın aldım.

اشتريت سيارة جديدة الاسبوع الماضي.

Bir senesinde Kolombiya, Güney Amerika'dan bir kaleci aldım.

اخترت حارس مرمى كولومبي، أمريكا الجنوبية في إحدى السنوات.

Borç tahsilatı çalışmalarına öncülük etmesi için işe aldım.

لتوجيه جهودنا نحو سداد ديوننا.

Ama bir kredi aldım, ardından bir kredi daha.

لكنني حصلت على قرض، قرض آخر.

Ve üniversitede futbol oynamak için bir burs aldım.

وحصلتُ على منحةٍ للعب كرة القدم في الجامعة،

Ben salonun soğuk olması dışında konserden zevk aldım.

لقد أعجبني الحفل، لكن القاعة كانت باردة.

Ben az önce bu dönemin ders kitaplarımı aldım.

الآن حصلت على كتب هذا الفصل.

"Keyif" aldım derken, ki orası için tuhaf bir kelime,

وحين أقول أني استمعت إنها كلمة غريبة يمكن استخدامها

Ben de o denklemleri ödünç aldım, buz için uyarladım

لذلك استعرتهم، وجعلتمهم ملائمين للجليد

Az önce çiftlikten gelmiş olan birkaç taze yumurtayı aldım.

اشتريت بعض البيض الطازج الذي أتى من المزرعة للتو.

İşte o anda, hayatımı bir köpek gibi yaşama kararı aldım.

لذا عندما قررت أن أعيش حياتي ككلبٍ.

" Olabilir miydi...? Dima merak etti. Sonunda doğru Al-Sayib aldım mı?

تساءل ديما: "أيمكن أن يكون...؟". "هل وجدت "الصائب" الصحيح أخيرًا؟"