Translation of "Büyük" in Dutch

Tom benim büyük-büyük-büyük-büyükbabamdı.

Tom was mijn oudvader.

Büyük olmak için büyük düşünmelisin.

Je moet groot denken om groot te worden.

Ne kadar büyük çok büyük?

Hoe groot is te groot?

- O çok büyük.
- Çok büyük.

Het is te groot.

- Eviniz büyük.
- Senin evin büyük.

- Jouw huis is groot.
- Uw huis is groot.
- Jullie huis is groot.

Kitap büyük.

Het boek is groot.

Dünya büyük.

De wereld is groot.

Onlar büyük.

- Ze zijn geweldig.
- Zij zijn geweldig.

Göl büyük.

Het meer is groot.

Eviniz büyük.

Jullie huis is groot.

- O çok büyük.
- Bu çok büyük.

Het is te groot.

Tom'un büyük-büyük-büyükbabası bir köleydi.

Toms betovergrootvader was een slaaf.

- Bu köpek büyük.
- O köpek büyük.

Deze hond is groot.

- Bu elmalar büyük.
- Şu elmalar büyük.

Die appels zijn groot.

- O ne kadar büyük?
- Ne kadar büyük?

Hoe groot is het?

- Köpeğin çok büyük.
- Senin köpeğin çok büyük.

Je hond is erg groot.

Büyük bir avantaj.

Een enorm voordeel.

İşte büyük an!

Het moment van de waarheid.

Büyük bir gemiye

Dat kost honderden miljoenen dollar -- per stuk.

Onlar çok büyük.

Ze zijn heel groot.

Büyük köpekten korkmuşlar.

- Ze hadden schrik van de grote hond.
- Ze waren bang voor de grote hond.

Bu elmalar büyük.

Deze appels zijn groot.

O büyük olan.

Het is de grote.

O oldukça büyük.

- Het is tamelijk groot.
- Het is vrij groot.

Kaşığım çok büyük!

Mijn lepel is te groot!

Ne kadar büyük?

Hoe groot is het?

Büyük duyuru neydi?

Wat was de grote aankondiging?

Evin büyük mü?

- Is jouw huis groot?
- Is uw huis groot?

O elma büyük.

Die appel is groot.

Tom en büyük.

Tom is de grootste.

Bugün büyük gün.

Vandaag is de grote dag.

Şu elmalar büyük.

Die appels zijn groot.

Benim evim büyük.

Mijn huis is groot.

Onlar büyük mü?

Zijn ze groot?

Senin penisin büyük.

Je penis is groot.

Bu köpekler büyük.

Deze honden zijn groot.

Bu çok büyük.

Dit is te groot.

Şu evler büyük.

Die huizen zijn groot.

O ev büyük.

Dat huis is groot.

Samanyolu çok büyük.

De Melkweg is enorm.

Kız, oğlandan büyük.

Zij is ouder dan hij.

Evim çok büyük.

Mijn huis is te groot.

İşte büyük haber.

Dit is groot nieuws.

Büyük şehirleri severim.

Ik hou van grote steden.

- Brezilya büyük bir ülke.
- Brezilya büyük bir ülkedir.

Brazilië is een groot land.

- Bu büyük bir hata.
- Bu çok büyük bir hata.
- O büyük bir hata.

Dat is een enorme vergissing.

- O ondan daha yaşlıdır.
- Kız, oğlandan büyük.
- Ondan büyük.

Zij is ouder dan hij.

Oldukça büyük bir şeydi.

Het was zeer populair.

Büyük bir yılan, baksanıza.

Het is een grote, oude slang.

Bu, büyük bir başarıydı.

Dit was een groot succes.

Bunlar göründüğünden daha büyük.

Ze zijn groter dan ze hier lijken.

Bu büyük bir ilerleme.

Dit duidt op een grote vooruitgang.

Büyük bir uydumuz oldu

We eindigden met een grote Maan

Yetişkinlere "büyük yardımcı" diyoruz.

'Senior Helper' is er voor volwassenen.

Büyük bir karmaşıklık durumunda,

In deze tijd van groeiende complexiteit,

Büyük beyaz köpek balıkları.

Witte haaien.

Mossel Körfezi, büyük beyazların

Mosselbaai is de enige plek ter wereld...

Daha büyük, daha cesur.

Groter en moediger.

Dokuz büyük pizzaya eşdeğer.

Het equivalent van negen grote pizza's.

Kültürün rolü çok büyük.

Cultuur speelt een enorme rol.

Toplumumuzda büyük bir sorun.

Een belangrijk probleem in onze samenleving.

Bu büyük bir iş

Een hele klus, dat snap ik,

Büyük patlamadan hemen sonrası.

een fractie van een seconde na de oerknal.

Adını büyük harflerle yaz.

- Schrijf uw naam in hoofdletters.
- Schrijf je naam in hoofdletters.
- Schrijf jullie naam in hoofdletters.

Ne büyük bir süpermarket!

Wat een grote supermarkt!

Turnalar büyük güzel hayvanlardır.

Kraanvogels zijn grote mooie vogels.

Bir büyük fark var.

Er is één groot verschil.

Dikkatsizlik en büyük düşmandır.

Onvoorzichtigheid is de grootste vijand.

O, büyük bir muziptir.

Ze is een plaaggeest.

O büyük bir çocuk.

Hij is een grote jongen.

Tokyo büyük bir şehir.

Tokio is een grote stad.

O, en büyük oğul.

Hij is de oudste zoon.

Tom büyük olasılıkla haklıydı.

- Waarschijnlijk had Tom gelijk.
- Tom had waarschijnlijk gelijk.

Cümleler büyük harfle başlar.

Zinnen beginnen met een hoofdletter.

Çünkü o çok büyük.

Omdat het te groot is.

Herkes büyük pizzaları seviyor.

Iedereen houdt van grote pizza's.

En büyük ağabeyim bekardır.

Mijn oudste broer is vrijgezel.

Mary'nin büyük gözleri var.

Mary heeft grote ogen.

Adınızı büyük harflerle yazın.

- Schrijf uw naam in hoofdletters.
- Schrijf je naam in hoofdletters.
- Schrijf jullie naam in hoofdletters.
- Schrijf jouw naam in hoofdletters.

Ben büyük şehirleri sevmem.

Ik hou niet van grote steden.

Çin büyük bir ülkedir.

China is een groot land.

Seninki benden daha büyük.

De jouwe is groter dan de mijne.

Lütfen büyük harfleri unutma.

- Vergeet alsjeblieft geen hoofdletters.
- Vergeet alstublieft geen hoofdletters.