Translation of "Kararı" in Dutch

0.004 sec.

Examples of using "Kararı" in a sentence and their dutch translations:

Hakimin kararı nihaidir.

Het oordeel van de rechter is definitief.

Aynı kararı verdim.

Ik heb hetzelfde besloten.

Bu kararı destekliyorum.

Ik ondersteun die beslissing.

Her kararı birlikte alırız.

We besluiten alles samen.

Ve grup kararı vermelerini istedik.

en nodigden hen uit een antwoord als groep te geven.

Tom sonunda doğru kararı verdi.

Tom heeft toch de juiste beslissing genomen.

Tom'un evlenme kararı ailesini şaşırttı.

Toms beslissing om te trouwen verbaasde zijn familie.

Tom nihai kararı Mary'ye bıraktı.

Tom heeft de uiteindelijke beslissing aan Maria overgelaten.

Doğru kararı doğru zamanda verdi.

Zij maakte de juiste beslissing op het juiste moment.

Bu mağarada yetki sizde. Kararı verin.

In deze grot heb jij de leiding. Neem 'n beslissing.

Onun emekli olma kararı hepimizi şaşırttı.

Zijn beslissing om met pensioen te gaan verraste ons allen.

- O onun kararı.
- Karar ona aittir.

Dat is zijn beslissing.

Onun Chicago'ya taşınma kararı bizi şaşırttı.

Haar beslissing om naar Chicago te verhuizen verbaasde ons.

Kez daha İmparator ile paylaşma kararı aldı.

beslissing om nogmaals zijn lot in te zetten bij de keizer.

Kararı siz verin. Kıyıdan mı, kaya tırmanışı mı?

Jij bepaalt. Coasteeren of de kliffen op?

Ben iç çamaşırı giymeye son verme kararı aldım.

Ik heb besloten geen ondergoed meer te dragen.

- O,toplantıya katılmama kararı aldı.
- Toplantıya gitmemeye karar verdi.

Hij besloot niet naar de vergadering te gaan.

Her kararı eleştirerek Fransız karargahında zehirli bir atmosfer yaratılmasına yardımcı oldu.

Hij bekritiseerde elke beslissing en hielp een giftige atmosfeer te creëren op het Franse hoofdkantoor.

- Bunun yargıcı olmana izin vereceğim.
- Bunun kararını sana bırakıyorum.
- Bu kararı sana bırakıyorum.

Dat oordeel is aan u.

Bu mağarada yetki sizde. Kararı verin. Çıngıraklı yılan ölümcül olabilir. Bu yüzden dikkatli olmalıyız.

In deze grot heb jij de leiding. Neem een beslissing. Een beet van een ratelslang kan dodelijk zijn. Wees voorzichtig.

- Boston'dan ayrılmaya karar verdim.
- Boston'ı terk etmeye karar verdim.
- Boston'dan ayrılmayı düşünme kararı aldım.

Ik heb besloten Boston te verlaten.