Translation of "Görünmüyor" in Dutch

0.004 sec.

Examples of using "Görünmüyor" in a sentence and their dutch translations:

Tom yaşlı görünmüyor.

Tom ziet er niet oud uit.

İngilizcen kötü görünmüyor.

- Jouw Engels klinkt niet lelijk.
- Je Engels klinkt niet lelijk.

Tom korkmuş görünmüyor.

Tom ziet er niet bang uit.

Tom meşgul görünmüyor.

Tom lijkt het niet druk te hebben.

Çok kötü görünmüyor.

Dat ziet er niet zo slecht uit.

Bize seçim olarak görünmüyor?

geen keuze lijken?

O çok sağlıklı görünmüyor.

Hij ziet er niet zo gezond uit.

O hiç iyi görünmüyor.

Dat ziet er helemaal niet goed uit.

Tom çok sağlıklı görünmüyor.

Tom ziet er niet zo gezond uit.

O kadar büyük görünmüyor.

Het lijkt niet zo groot.

O gerçekten mümkün görünmüyor.

Dat lijkt me onmogelijk.

Tom umursuyor gibi görünmüyor.

Tom lijkt het niet uit te maken.

Tom özellikle endişeli görünmüyor.

Tom lijkt niet niet echt bezorgd.

O, beni gördüğüne mutlu görünmüyor.

Zij lijkt niet blij om mij te zien.

Tom cevabı biliyor gibi görünmüyor.

Het lijkt erop dat Tom het antwoord niet weet.

Tom Mary'yi tanıyor gibi görünmüyor.

Tom schijnt Maria niet te herkennen.

Tom beni hatırlıyor gibi görünmüyor.

Het blijkt dat Tom me niet herinnert.

Tom bizi duyuyor gibi görünmüyor.

Tom lijkt ons niet te horen.

Tom onu seviyor gibi görünmüyor.

Het lijkt erop dat Tom het niet leuk vindt.

Bu şeylerin hiçbiri çekici görünmüyor.

Geen van deze dingen zien er aantrekkelijk uit.

Fakat bu ihtimal pek mümkün görünmüyor.

Maar die mogelijkheid lijkt onwaarschijnlijk.

- Çok zor görünmüyor.
- Çok zor durmuyor.

Dat ziet er niet te moeilijk uit.

Hiç kimse onları tanıyor gibi görünmüyor.

Niemand lijkt hen te kennen.

Tom senin düşüncene katılıyor gibi görünmüyor.

Tom lijkt het niet met je eens te zijn.

O, artık mükemmel bir daire gibi görünmüyor.

Het lijkt niet langer een perfecte cirkel.

Tom ne yapması gerektiğini anlıyor gibi görünmüyor.

Het lijkt erop dat Tom niet begrijpt wat hij moet doen.

Tom artık çok yardıma ihtiyacı var gibi görünmüyor.

Het ziet er niet naar uit dat Tom nu veel hulp nodig heeft.

Hiç kimse kimin sorumlu olduğunu biliyor gibi görünmüyor.

- Niemand blijkt te weten wie de baas is.
- Het blijkt dat niemand weet wie de baas is.
- Het lijkt dat niemand weet wie de baas is.
- Niemand lijkt te weten wie de baas is.

O, babam ve benim aramdaki bir anlaşmazlığın farkındaymış gibi görünmüyor.

Hij lijkt zich niet bewust van het conflict tussen mijn vader en mij.

- Kafam bugün iyi çalışmıyor anlaşılan.
- Bugün aklım iyi çalışıyor gibi görünmüyor.

Mijn brein lijkt vandaag niet goed te werken.