Translation of "çıkarmaya" in Dutch

Hisleri kafamdan çıkarmaya çalışıp

die ik graag wilde voelen.

Mary elbiselerini çıkarmaya başladı.

Mary begon haar kleren uit te trekken.

- Sabun kiri çıkarmaya yardım eder.
- Sabun kiri çıkarmaya yardımcı olur.

Zeep helpt het vuil te verwijderen.

Pekâlâ, demek bu geyik boynuzlarından sıvı çıkarmaya çalışmamı istiyorsunuz?

Dus je wilt dat ik vloeistof uit deze potloodplant haal.

O şu anda bahanesi olamayacak bir şeyi haklı çıkarmaya çalışıyor.

Ze probeert nu te rechtvaardigen wat niet te rechtvaardigen is.

Sonra mahallenin muhtarı, davetsiz misafirleri bölgesinden çıkarmaya karar verdi ve kovalama başladı.

Toen besloot de grootste jongen van het woud de indringers... ...de jungle uit te zetten, en begon de achtervolging.