Translation of "Oğlu" in Chinese

0.005 sec.

Examples of using "Oğlu" in a sentence and their chinese translations:

Oğlu okuldan atıldı.

他的兒子被學校開除了。

Oğlu kazada öldü.

她儿子在车祸中丧生。

Onun oğlu sekiz yaşında.

他的兒子今年八歲。

Oğlu bir bankada çalışmıyor.

他儿子不在银行工作。

Oğlu geçen yıl öldü.

他儿子去年死了。

Onun oğlu bir deha.

她儿子是个天才。

Çiftin bir oğlu vardı.

这对夫妇生了个儿子。

Onun üç oğlu var.

他有三个儿子。

- Onun oğlu ünlü bir piyanist oldu.
- Oğlu ünlü bir piyanist oldu.

他的兒子成為了一位著名鋼琴家。

Oğlu bir trafik kazasında öldü.

他的儿子于交通事故去世了

Onun oğlu hapis cezasını çekiyor.

他的兒子正在服役。

Onun yedi tane oğlu var.

他有七个儿子。

Senin yaşında bir oğlu var.

他有个和你差不多大的儿子。

Onu güneşin oğlu olduğunu düşündüler.

他们认为他是太阳之子。

Onun bir oğlu var mı?

他有没有儿子?

Onun müzisyen olan üç oğlu vardır.

他有三個兒子,全都成了音樂家。

O emekli olduğunda, oğlu işi devraldı.

他退休的时候,他儿子接手了他的生意。

Hristiyanlıkta İsa'nın, Tanrı'nın oğlu olduğuna inanılır.

基督徒认为耶稣是上帝的儿子。

Emekli olduğunda onun işini oğlu devraldı.

他退休的时候,他儿子接手了他的生意。

Oğlu bir trafik kazasında hayatını kaybetti.

他的儿子于交通事故去世了

Onun oğlu bir avukat olmak istiyor.

他儿子想当律师。

Ben Alan Tate, Terry Tate'nin oğlu.

我是Alan Tate,Terry Tate的兒子。

Oğlu kanserden genç bir yaşta öldü.

他儿子小时候就死于癌症了。

Onun doktor olan iki oğlu vardı.

他有两个成为了医生的儿子。

Her iki oğlu da savaşta öldü.

她的孩子都死于战乱。

Onun bir oğlu ve iki kızı vardır.

她有一个儿子和两个女儿。

Onun ikinci oğlu evlendi ve yuva kurdu.

他的第二個兒子結婚並定居下來了。

Baba oğlu ile birlikte, ne kadar rahat!

父亲和儿子在一起,真温馨啊。

Oğlu eve sağ salim döndüğünde çok memnun olmuştu.

儿子平安无事回家时,她高兴极了.

Tom'un en küçük oğlu bir veteriner olmak istiyor.

汤姆的小儿子要当兽医。

- Tıpkı babasına benziyor.
- Elma ağacın dibine düşer.
- Babasının oğlu.

有其父必有其子。

Tom ve Mary'nin üç oğlu ve bir kızı var.

Tom和Mary有三個兒子和一個女兒。

Tom ve Mary'nin bir kızı ve bir oğlu var.

Tom和Mary有個女兒和兒子。

Tom şirketin yalnızca isim olarak başkanıdır. Tüm önemli kararları oğlu alır.

汤姆名义上市公司的领导。他儿子做所有重大决策。