Translation of "Sevdiğini" in Chinese

İşi sevdiğini umuyorum.

我希望你喜欢这个工作。

Sporu sevdiğini biliyorum.

我知道你喜欢体育运动。

- Ona kendisini sevdiğini söylemesini istedi.
- Onun kendisini sevdiğini söylemesini istedi.
- Ondan kendisini sevdiğini söylemesini istedi.

她想他跟她說我愛你。

Nancy'nin müziği sevdiğini biliyorum.

我知道南希喜歡音樂。

O, çiçekleri sevdiğini söylüyor.

她说她很喜欢花。

Beni hâlâ sevdiğini biliyorum.

我知道，你还爱我。

Mike'ın basketbolu sevdiğini biliyorum.

我知道邁克喜歡籃球。

Tom beni sevdiğini söyledi.

汤姆说他爱我。

Tom'u kimin sevdiğini biliyorum.

我知道谁喜欢汤姆。

O, John'un onu sevdiğini düşünüyordu.

她觉得约翰曾经爱过她。

Onun bakışı seni sevdiğini söylüyor.

她的樣子在說她愛你。

O, çiçekleri gerçekten sevdiğini söyledi.

她说她很喜欢花。

Seyahat etmeyi sevdiğini biliyorum, Tom.

汤姆，我知道你喜欢旅行。

Tom Mary'nin onu sevdiğini bilmiyordu.

湯姆不知道瑪麗愛他。

Onun hangi rengi sevdiğini düşünüyorsun?

你認為她喜歡什麼顏色？

Tom Mary'ye onu sevdiğini söyledi.

Tom告訴Mary他愛她。

Senin onu sevdiğini o biliyor mu?

他知道你愛他嗎?

Bana onu neden sevdiğini söyleyecek misin?

你能告诉我你为什么喜欢她吗？

Senin yeni şeyler öğrenmeyi sevdiğini düşünüyordum.

我以為你喜歡學習新事物。

Tom Mary'nin kendisini sevdiğini söylemesini istedi.

汤姆想让玛丽说爱他。

Tom Mary'nin yemek pişirmeyi sevdiğini bilmiyordu.

汤姆之前不知道玛丽喜欢做饭。

- Kahveyi sevdiğini biliyorum.
- Senin kahveden hoşlandığını biliyorum.

我知道你喜歡咖啡

Mary beni sevdiğini söyledi fakat ben ona inanmadım.

玛丽说她爱我，但是我并不相信她所说的话。

- Ailenin beni sevdiğini düşünmüştüm.
- Anne ve babanın benden hoşlandığını düşündüm.

我認為你的父母喜歡我。

Ben onun seni sevdiğini sanıyordum, ama gerçekte, o başka bir kız seviyordu.

我以為他愛你，但事實上，他愛另一個女孩。

Aptal! Seni sevdiğini söylediğinde dürüst olmuyor. Hâlâ anlamadın mı? O, tam bir altın arayıcısı.

笨蛋！她说她爱你不是真心的。还没有发现吗？她只是钓凯子的。